23 Ağustos 2009 Pazar

''Zuhal'in Hâlleri'' Hâlim


Beni bilen bilir ki; halk konserlerinin samimiyetine her zaman daha fazla inanırım. Her ne kadar koşanın geldiği bir durum olsa bile bunun pek de kimseye zararı yoktur, amaç eğlenmektir. Ne güzel; duydum ki Kartal ilçesinde 40 gün 40 gece sürecek bir festival yaşanacakmış. Belki biraz geç duydum ama neyse ki; o günün akşamı Zuhal Olcay sahne alacakmış kaçırmış olsaydım ayrı kahrolurdum.

Yaz boyunca çeşitli mekanlarda gerçekleştirmesine ve çok istememe rağmen ‘’Zuhal’’in Halleri’’ performansı evet, böyle bir akşama kısmetmiş. Soluğu en önlerde almak için geç kalmadım öncelikle. Elimize tutuşturulan (ki meraktan baktım, biraz sürpriz bozuldu gibi ama olsun) kağıtta renkli bir gecenin olacağı yazılıydı ve de enteresan şarkılar izleyecekti birbiri ardına bu yeterliydi.



‘’Gecenin Öteki Yüzü’’nden kareler ile açıldı konser ve derken sahnedeydi Zuhal Olcay, bembeyaz kıyafetinin içinde bir kuğu zerafetinde. Mehmet Teoman & Vedat Sakman’a ait bu şarkıyı yine bu özel isimlere ait olan ‘’Yalnızlığım’’ ve ‘’Küçük Bir Öykü Bu’’ izledi. Gayet güzel, dünden bugüne bir yolculuk başlamıştı. Müzik kariyerinde bu ikilinin çok önemli bir yeri vardı ve böylesi bir açılış başka bir hâldi, çok yakışmıştı. Ardından Onno Tunç’a ait ‘’İyisin’’i bir başka filmine ad ve şarkı olan ‘’Dünden Sonra Yarından Önce’’ izledi. Bu filmin ekrana yansıyan karelerine bir muziplik ayrıca dokundu ki; bir yandan da artık iyiden iyiye keyiflenmişti dinleyici de. Derken sahneyi Burhan Şeşen aldı ve artık son albümünden şarkılarla yola devam etme vaktiydi. Şarkının ortasında sahnede yine yerini almıştı sanatçı, bu kez kıpkırmızı renkte bir kıyafet ile dönmüştü hem de ve bir anda ‘’Neden’’ harika bir düete dönüşmüştü. En merakla beklediğim performansı ‘’Derinde’’yi (Bugün yarın klibi de ekranlarda olacak) bu albümden diğer şarkılar izledi. Zuhal Olcay, bu şarkıları bir başka sevdiğinin de altını da ayrıca çizdi ve hepsini canlı olarak dinlemek gerçekten bir başka keyifti. İlk yarı bir tango olan ve ‘’Başucu Şarkıları’’ albümünde yorumladığı ‘’Ölsem de Bir Kalsam da Bir’’ ile tamamlandı ve sürprizlerle geri döneceğinin altı çizildi, kısa bir ara verildi.


Bu aradan sonra bu kez kısacık saçları ile bir kabare yıldızı Zuhal vardı karşımızda. ‘’Evita’’ müzikalinin unutulmazı ‘’Arjantin, Ağlama Bana’’ seyirciden o denli alkış aldı ki bunu ‘’Cabaret’’ müzikalinden iki özel çalışma izledi. Seyircinin büyük bir keyifle eşlik edeceği ‘’Lüküs Hayat’’a uzanıldı sonra ve Gürol Ağırbaş ve ekibi ile kısa bir süre baş başa kaldık sonra. ‘’Bu şarkılarda bir hep vardık, varız, çocukluğumuzun ve gençliğimizin şarkıları, lütfen hep beraber söyleyelim’’ diyerek yeniden sahnedeydi, yine siyah ve yine çok şık bir kostüm içerisinde karşılaştık bu kez ve Türk Sanat Müziği dinleyecektik kendisinden. ‘’Dök Zülfünü’’ ile başlayan açılışı ‘’Kalamış’’, ‘’İnleyen Nağmeler’’, ‘’Gel Gönlümü’’, ‘’Affetmem Asla Seni’’, ‘’Son Mektup’’, ‘’Çal Kanunum’’ izledi ki; bir potpori düzenleme ile söylendi bunlar ve gerçekten oradaki herkes bu coşkudan payını aldı, almaması kaçınılmazdı. Bora Ayanoğlu’nun o çok sevdiğim çalışması ‘’Güller ve Dudaklar’’da bu kısmın finaliydi ve gecenin artık sonuna gelinmişti. Bu arada gecede hoş bir sürpriz yaşandı ve güller dağıtıldı seyircilere, kıpkırmızı güller bu şarkı eşliğinde. ‘’Aydınlık varsa biz sanatçılar da var, ben çok teşekkür ederim’’ diyerek aldığı teşekkür plaketinin ardından ‘’Yine Aşk Var’’ı bir kere daha bu kez daha coşkuyla yorumladı Olcay ve tüm ekibine de teşekkür ederek sahneden ayrıldı.

Yeni bir oyun için hemen bu konserden sonra provalara başlayacağı müjdesini veren Olcay’ı duyduğum kadarı ile annesi ve babası da izledi, yine duyduğum bir diğer yoruma göre de kendileri kızlarının her konserini izlemekteydi. Müzik yönetmenliğini Gürol Ağırbaş’ın yaptığı konserde saksafon ve klarnet yorumları ile Göksun Çavdar kocaman bir alkışı ayrı hak etti. ‘’Zuhal’in Halleri’’nde dinlemek istediğim başka şarkılar yok muydu elbette vardı ama hazırlanan bu konsept için seçilen bu şarkılarda ne bir eksik vardı ne de bir fazla, hepsi birbiri ile doğru orantılıydı. Zuhal Olcay dinlemek günlerdir içe dönük ruhuma büyük bir enerji vermiş olsa gerek ki bir Kartal gibi süzülerek çıktım yola. Yine aşk var mıydı bilemem ama sigaram hep yanmaya devam ediyordu.

Hiç yorum yok: