30 Ağustos 2009 Pazar

Her Dem Yeni Türkü



1977 yılında Derya Köroğlu, Selim-Zerrin Atakan ile başlayan yolculuk iki yıl sonra ilk albümleri ile devam ediyor. Ve bu yıl 30’ncu sanat yılını kutluyor Yeni Türkü. Ki; Temmuz ayında dünden bugüne tüm üyeleri ile vermiş oldukları dev konseri kaçırmış olsam da bu kez orada olacaktım ve de dünden bugüne o unutulmaz şarkılarına eşlik edecektim.




Açılışı ‘’Maskeli Balo’’ ile yaptı grup ve yine Murathan Mungan sözlerle bir başka unutulmaz şarkı olan ‘’Çember’’ ile devam etti geceye. Bana sorarsanız bu şarkılar elbette, herkes için çok özel ama benim Yeni Türkü şarkım her zaman için ‘’Sonbahardan Çizgiler’’ hem hazır mevsim gelmiş, bir de yıllar sonra canlı dinlemek var. İşte ardından o şarkı ve ben bu anı mutlaka arşivimde istiyorum, kamerama kaydediyorum. Neyse ki grup gecenin sonunda bu şarkısını bir kere daha yineliyor ve ilk seferinde kayıt yaptığım için doyasıya haykıramamamı ikincisine saklıyorum. Derken bir başka unutulmayan çalışması grubun ki ‘’Deliler’’. Tüm bu şarkılar boyunca aklıma düşen bir arkadaşım var ki bu şarkıyı ve az sonra söyleyecekleri ‘’Aşk Yeniden’’i onunla paylaşmak istiyorum. Telefona sarılıyorum bu kez, hiçbir konseri kıpırtısız dinlemiyorum, illa bir hareketlilik olacak :)




Yan tarafımda duran bir bayan sürekli ‘’Destina’’ çığlıkları atıyor, yetmiyor sağındaki solundaki kişileri de kışkırtıyor, başka bir ses ise ‘’Baba, Destina ne?’’ diyor, kopmamak için zor duruyorum. En sonunda çığlık duyuluyor ve şarkı söyleniyor, bakıyorum o çığlıkta gözyaşları var, kim bilir ne anısı vardı diyorum, bilseydim ben de ona vokal yapardım; bu arada kendisine kitlendim bir kere. Telefonda birisine ‘’Olmasa Mektubun’’u dinletiyor sonra, bunu normal karşılıyorum, vallahi ben de yaptım çünkü. Derken ‘’Yeşilmişik’’ isteği başlıyor bu kez en yeşil bakışlarımdan birini fırlatıyorum, e yeter ama :) Ekibini tek tek ama şarkı aralarında tanıtıyor Derya Köroğlu. Herhangi bir ara verilmiyor konsere yalnız bir ara Köroğlu ayrılıyor o esnada da enstrümantal geçişler yapılıyor ki; en çok flüt ve saksafon’da Serdar Barçın alkış alıyor. Bu arada bas gitarda özel bir müzisyen İsmail Soyberk’in de olduğunu atlamayalım hani.



Konserin ikinci yarısında ‘’Bana Bir Masal Anlat Baba’’ tam anlamı ile dinleyiciyi büyülüyor. Sahi bu çok güzel bir şarkıdır ama ilk kez canlı dinliyorum, gerçekten masal gibi bir şarkı; bir ara bir yerlere gidiyorum resmen. Öyle ki gelen alkış ve ‘’bir daha, bir daha’’ durumuna da karşı koymuyorlar ne güzel, dinlenir valla. Bu esnada ‘’Yedikule’’, ‘’Cevriye Hanım’’ ve ‘’Telgrafın Tellerine’’ seyirciyi hareketlendirirken ‘’Göç Yolları’’, ‘’Yağmurun Elleri’’, ‘’Fırtına’’ gibi şarkılar ile de dünlere uzanıyor dinleyici. Derya Köroğlu o kadar şirin ki yıllardan ve yollardan sonra sahnede de ne kadar hareketli; tüm ekip ne kadar da sempatik. Yıllar önce Rumeli Hisarı’nda bir konser vermişti grup ve de albüm olarak yayınlamıştı bunu. Her şarkısı elbette çok özeldi ama en çok başa alıp alıp ‘’Telli Telli’’yi dinlerdim, canlı canlı bir başka tattı bu şarkı ve finalde onun olacağına elbette şaşırmadım. Ama tekrar alkışlar susmayınca başta da dediğim gibi ‘’Sonbahardan Çizgiler’’i, ‘’Deliler’’i yineledi grup ve bu kez de finali ‘’Vira Vira’’ ile yaptılar ki demir alma vaktiydi.




Grup; 4 Eylül’de İzmir Fuarı Orkide Türkü Şenliği’nde ayrıca bir gün sonra Aydın / Kuyucak halk konserinde, 7 Eylül’de ise Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği ‘’Ustalara Saygı’’ buluşmasında. Hepsi bir yana bir yeni albüm yapmalılar ama ve bizler yepyeni şarkılar dinlemeliyiz kendilerinden. Bir de grubun web sitesini hiç ziyaret ettiniz mi. http://www.yeniturku.com/ adresi ,tasarımı çok başarılı ve yol alması çok keyifli.

Hiç yorum yok: