20 Eylül 2009 Pazar

Türkülerin Kardeşliği, Kardeşliğimiz


Onları ilk olarak ‘’Doğu’’ isimli albümleri ile tanıdım. Kendi adlarını verdikleri ilk albümünü takiben 99 yılında yayınladıkları ikinci albümleri olmuştu ve bütünündeki renklilikten çok etkilenmiştim. Derken ‘’Vizontele’’, ‘’Hemâvâ’’, ‘’Vizontele Tuuba’’ ve ‘’Bahar’’ isimli albümleri ile yola devam eden grup bu sene 16. yılını kutluyor.

Türküleri bu coğrafyanın konuşulan her türlü dilini içeriyor ve Türk, Kürt, Azeri, Ermeni şarkılarla başlayan yolculukları bugün Laz, Gürcü, Çerkes, Çingene, Makedon, Alevi ezgilerle daha da zenginleşmiş bir hâl alıyor. Bugüne kadar birçok ülkede de sahne alan ve çeşitli ödüller de kazanan grup ile ilgili yazılmış bir de kitap bulunuyor.


Kendilerini ilk kez sahnede izleyeceğim için çok heyecanlıyım. Kafamda hangi türküleri söyleceklerine dair bahisler bile döndürüyorum. Ve bu coşkuma bir de sürpriz eşlik ediyor. Daha doğrusu kendisini oraya kadar sürüklemeyi başarıyorum ve Murat’a (Nice yıllara olsun, nice yaşlara) o an’a kadar hiçbir şey söylemiyorum, öyle başlıyor gece. Kartal Belediyesi'ni ayakta alkışlıyorum, kesinlikle deliler. Bugün bayram arifesi zira onlar günlerdir, gecelerdir bayram coşkusu yaşatıyorlar insanlara. Yakın olmasam kesinlikle çok üzüleceğim bir etkinlik programı olacakmış bu zira takip ediyorsanız Zuhal Olcay, Yeni Türkü, İlkay Akkaya sadece benim katılabildiklerim, zira öncesi var ve ötesi de olacak da. Sürpriz diyordum değil mi? Evet Murat’a sürpriz kadar bana da sürpriz olan bir durum. Konserden önce Cihan Aşkın (Ensemble) sahnede. Klasik müziğin ülkemizdeki çok önemli bir temsilcisi ve ekibi öncesinde nefis bir rüzgar estiriyor sahnede. Çok nadir açık havada konseri verdiklerini dile getiriyor Aşkın ve seyirciden aldığı elektriği saklamaktan çekinmiyor, güzel bir alkış da kendilerine.

Evet Kardeş Türküler sahnede yerini almaya başladıktan sonra sağıma, soluma, arkama baktığımda hıncahınç bir kalabalık meydanda. Bu türkülerin bir başka tadı var, bu türkülerin her birinin bir hikayesi. Bembeyaz bir ekip kıyafetlerde ve vokallerinden enstrümanlara sımsıcak bir uyum sahnede. Seyircideki coşku ara ara sloganlarla kesilmekte ve grup sık sık arada dinleyicilerine barış mesajları vermekte. Yeri geldiğinde Anadolu’da bir kasabada yeri geldiğinde Makedonya’da bir düğünde, yeri geldiğinde Karadeniz’in o yemyeşil dağlarının eteğinde oradan oraya uzanıyorsunuz türkülerle. ‘’Kara Üzüm Habbesi’’ ile yapılan final istek doğrultusunda ‘’Sarı Gelin’’ ve ‘’Burçak Tarlası’’ ile tamamlanırken sabaha kadar uzanacak bir sohbetle buluşmak üzere evin yolunu tutuyoruz biz de. Derken gün doğuyor evet; bugün bayram. O halde kutlu olsun hepimize le le le le canım …

Kardeş Türküler - Kara Üzüm Habbesi

Hiç yorum yok: