14 Eylül 2009 Pazartesi

PS (Pazartesi Sendromu)



Reyhan Karaca ile kalınan yerden devam. En son iki sene önce ‘’İmza’’ isimli albümü ile çok ses getirmese de çizgisini korumaya devam eden Karaca, Seyhan Müzik etiketi ile bir single yayınlıyor bu hafta adı ‘’Sevmeyi Bilmeyen Adam’’ bir de ne esprisi var anlamadım ama S.B.A. olarak da durum özetlenmiş. Şarkı Burak Aziz, Murat Eryalçın, Ali Çehreli birlikteliği ve üç versiyonu ile karşımızda ayrıca bir de ‘’Bile Bile’’ isimli bir Sude Bilge Demir çalışması var, etti dört. Albüme adını veren çalışma için klip de çekilmiş ve Serdar Seki yönetmiş.

Karaca’nın single çalışması ile aynı gün yani ayın 16’sında raflarda yerini alacak bir diğer çalışma Çağrı’dan geliyor. Emel Müftüoğlu’nun kızı olan Çağrı’nın sesine nereden mi aşinayız, birlikte yıllar sonra ‘’Kal Benimle’’ isimli şarkıyı yorumlamıştı annesi ile birlikte ‘’Mucize’’ albümünde. Prodüktörlüğünü İzel’in aranjelerini Sinan Akçıl’ın yaptığı ve adını verdiği bu ilk albümünde Çağrı sekiz şarkı yorumlamış. DMC imzalı albümün açılış şarkısı olan ‘’Kapat Kapıyı’’ için klip çekildi ve ekranlarda dönmeye başladı bile. Bu arada Emel’den de yeni bir albümün zamanıdır diyerek müzik yolunda başarılar dileriz Çağrı’ya.

Türkiye’nin resmi dijital platformlarından 2009 yılının ilk altı ayında en çok hangi şarkılar indirildi, geçtiğimiz günlerde açıklanmış. Bu duruma göre en çok şarkısı indirilen isim Yusuf Güney olmuş. ‘’Heder Oldum Aşkına Ben’’ isimli şarkısını Hadise ‘’Düm Tek Tek’’ ile izlerken ‘’Son Öpücük’’ ile Aslı Güngör üçüncü, ‘’Giden Günlerim Oldu’’ ile Gülben Ergen dördüncü olmuş. Güney, Hadise, Güngör ayrıca ilk on şarkı içinde başka bir şarkıları ile de yer almış. Bir de keşke resmi olmayan platformlardan indirilenler açıklanabilse :)

- Müziğin sustuğu yerden alternatifler

Bu hafta kendimi filmlere adadım. Havaların yağışlı olmasından dolayı kendimi kapadığım dört duvar içerisinde daha öncesinde izlemek adına hep bir tarafa notlarını aldığım ama bir türlü dokunamadığım filmlerin haftasıydı adıma. ‘’Angels And Demons - Melekler ve Şeytanlar’’ ile başladım haftaya ve uzun sürmesine rağmen filmin sıkılmadan soluksuz izledim. Henüz DVD’si yayınlanmadı ama izlemek için daha fazla bekleyemezdim. Bir arkadaşımın arşivinde rastlayınca hemen PC’me ekledim ve Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğini yaptığı ‘’Güneşi Gördüm’’ü - baktım ki gayet de net bir kayıttı - izledim sonra bu hafta. Kim ne derse desin etkileyici bir filmdi gerek oyunculuk gerekse vermek istediği mesajlar adına. Derken bir başka gece, geçen senenin oskar kazanan filmine gelmişti sıra ‘’Slumdog Millionaire - Çaylak Milyoner’’. Baştan sona sıkılmadan izledim ki film ile ilgili yazılan çizilen her şeyi bir kere daha okudum o andan sonra, aldığı ödülleri hak etmişti adete.

Keanu Reeves ve Sandra Bullock imzalı ‘’Lake House - Göl Evi’’ ise bir başka şahanelikti. Ama bu hafta izlediğim filmler içerisinde hepsi ayrı tat katmış olsa da en çok etkilendiğim içlerinde kesinlikle ‘’Les Choristes - Koro’’ oldu. 2004 Fransa yapımı filmde kötü yönetilen bir yatılı okula yeni atanan müzik öğretmeninin, buradaki sorunlu öğrencilerin yaşamlarını müziği kullanarak etkilemesi anlatılıyor. Ama öylesi böylesi anlatılmıyor gayet başarılı bir performansla, şiir gibi bir akıcılıkla. Yeri geldiğinde gülümseten yeri geldiğinde içimizi burkan bu film bugüne kadar 21 ödüle layık gösterilmiş ve 11 tanesini kazanabilmiş. Hani hepsini kucaklamış deseler de inanırdım, o denli büyülendim.


TV’de de yeni yayın dönemi başladı bildiğiniz gibi ve ardı ardına birçok dizi ile yeniden buluşmaya devam etti seyirci yine bir çoğu ile de ilk tanışıklığını yaşadı. Son bölümlerini izlememiş olsam da öncesini hiç kaçırmamıştım ‘’Parmaklıklar Ardında’’nın ilk bölümünü izlemek istedim. Dizi nerede ise boyut değiştirmiş ve pek sevemedim bu halini. O eski heyecanı gitmiş hani bir sürükleyicilik göstermiyor ve göstermeyecek gibi, sanırım diğer bölümlerine de dokunmayacağım. Aslında bana çekici gelen bir dizi yok gibi de Türk televizyonlarında. Bakıyorum da oyuncular muhteşem olabilirler ama sanki konular hep aşina, yaratıcılık yok. Bir ‘’Çemberimde Gül Oya’’ ile karşılaşamayacağım sanırım bir daha ama yalan değil ‘’Canım Ailem’’i en başından yakalayamadığım için çok üzgünüm zira kime sorsam en çok onu heyecanla bekliyor.

Takip ettiğim dizilere gelince onlarda da yeni sezonlar başlıyor. ‘’Heroes’’ ben de henüz üçüncü sezonu ile bitmedi ama az kaldı zira dördüncü sezonu 21 Eylül’de başlıyor. Yine izlediklerim arasında olan ‘’Castle’’ da aynı gün start verirken asıl çok özlediğim ‘’Dexter’’ için bir hafta daha beklemem gerekiyor, yayını: 27 Eylül. Aynı gün ben daha ilk sezonunu bitiremedim ama onlar yanlış değilsem beşinci sezona merhaba diyor ve ‘’Brothers & Sister’’ da kapımızı çalmaya hazırlanıyor. Diğerlerini de beklemedeyiz ama bu süre içerisinde elimizdekileri de bitirmeliyiz.

Pazartesi Sendromu’na haftaya bugün bir de Bayram Sendromu eklenecek, bakalım bizi orada neler bekleyecek, hoş bize her gün bayram ama :) ...

3 yorum:

gokciceks dedi ki...

Dün geceki pc faciasından sonra herkesin 2.bir şansı vardır diyerek yine pc min başındayım :)Ama önce müzik açmam lazım Soner Olgun doldum bu gece; filmde oynamış eyvallah ama ne berbat bir sunum tekniği var bu adamın..Film derken "sizi seviyorum" diye klasik pop corn tarzı bir filmin ne diye bu kadar reklama gerek duyar anlamıyorum (Emre Altuğ yeni programa başlıyormuş o kanalda olay çözüldü selek homsmusun mübarekk) 70 Türk filmi vizyona girdi diye haber yapan kanallara sormak lazım yarısı bu film gibiyse toplasan zaten 3.5 film yapar,nerde sinema diye?

Müzik açmadım 1 dakika lütfen..Geldim..klasik seçimin Türk sanat müziğinden yana oldu Ergin Sayesinde edindiğim yeni bir arşivim var değerlendirmeye çalışıyorum elimden geldiğince..Belki aradığım "o" şarkıyı burda bulabilirim kim bilir?
Efenim dün gece çok güzel bir yazmıştım ama dediğim gibi hezimete uğradım.. ( bu gecenin macerasını belki bilasre anlatırım)

Reyhan Karaca ile uzayda beraberdik bir kere onu söyliyim,kendisi gayet başarılı bir şekilde uyum sağladı olaya medyaya felan yansıttı ben izleyici modundaydım o yüzdende kendisini ve müziğini hala izliyorum ama yeryüzünden:))
muhmetelemen S:B:A nın açılımını uzaylılara sormak lazımdır bilemedim:)

Çağrı ya başarılar diliyorum sadece annesinin gölgesinde olmadığnı düşünür ona göre kararlar verise başarılı olabilir belki. Neticede Türkiye'de meşhur çocukları diye bir sendromu var..Allah bizi Zehra'dan korusun şimdiden:)
Gülben in 4.olduğu bir liste ne kadar doğruluk verir bilmiyorum o kadarını ama benim uzun zamandır dinlediğim en iyi işlerden biri olan Suzan Kardeş makyaj odaları albümünü atlamış listeye ben liste demem.Klasik popüler kültür işi olabilir genel anlamda bakıldığında albüme ama içinde iyi işler var kabul etmek lazım.Haluk Bilginer i zaten tek geçerim Neredesin Firuze'den belliydi,Cem Yılmaz hiç bir şekilde ilgi alanıma giremez zaten bu albümden önce söylediği şarkıyı bir çok sitede paylaştığı için benim nazarımda sadece "sempatik" olmaya çalışan biri olarak kalacak..Demet Akbağ bildiğimiz Demet bir şey eklememiş beni şaşırtan isim Sezen Aksu'dur bu albüm deşöyle ki; bir önceki albüme harika bir parça hediye etmişken neden bu eğreti gelin diye sorasım geldi mesela daha farklı bir çalışma olabilirdi..Nejat İşlere özel not o hancıyı söylerken ben eridim burda(klasik kadın sendromu kabul:))Ama adamda iş var yalan yok.. diğe sanatçılara haksızlık etmek istemem Yasmin Yalçın iyiydiydi mesela..
Birde gelem gelem şarkısını ben daha önce sanırım İncesaz nın son albümünde Oya Bora'nın Borasından yani Bora Ebeoğlu'ndan dinledim ama arşivimde şimdi bulamadım bilare söylerim..
Neticede bu albüm atlanmamalıdır hiç bir halukarda..

Seçimlerimiz bize hayatı sunuyorlar ve sanırım Keram dün gece bir seçim yaparak "the fall" yerine İlkay Akkayı 'yı seçti..keşke her seçim bize böyle güzellikler katsa her halukarda kazanıyorsunuz.Ne şans değil mi?
the fall zamanına denk gelen ikinci film "stardust"tır eklemeden geçmiyim dedim. masallardan hoşlanıyorsanız ve çocukluk kahramanınız peter pan ise eğer yada küçük prensi okumuşsanız yada binbir gece masallarını az çok biliyorsanız bu filmi arşivinize mutlaka ekleyin derim..
Bu geceden sonra dirty dancing i bir kez daha izlemek sanırım farz oldu yada sevdiğimiz kişiye "seni seviyorum" dediğinde "bende" yerine "bende seni seviyorum" demeyi bir kez daha hatırlattı hiç kimse ölümsüz değil ama anılar ölümsüz işte ve sevdiğine özen göstermek için hala bir vaktiniz varken kaçırmayın dilerim.

Bu sene diziler berbat geçecek belli oldu onu bilare konuşuruz ama parmaklıklar arkasında ya üzülmüyor değilim çok radikal ilerliyordu ama maalesef gidici geçmiş olsun..
House dexter how I met your mother başlıyor daha ne ister bu gönül..losta küsüm ben beni 9 ay aramadı alacağı olsun :)
Bayram sendromunuzda yanınızda olamayacağım çünkü S.Y.S.D.(silifke yoğurt sevenler derneği) aylık olağanüstü! toplantısına çağrıldım acil gitmem gerek..

Bayram sonrası sizi bunaltmaya devam ederim:)

k.i.b(bu böyle mi yazılıyordu yaws hiç yazmadım deniyim dedim )

Kadri Karahan dedi ki...

Soner Olgun'un o filmde oynadığını bilmiyordum, Emre Altuğ'un program yapacağını da; TV büyük eksiklik mi arada :) ...

Dün geceki forum - yorum hezimetin bugün böylesi keyifli ulaştı bize, Reyhan Karaca hakkında dediklerine de katılıyorum elbette, çok daha fazlasını söylesen ona da katılırdım hani :) ...

Suzan Kardeş'i geçen ay sitemde yazmayı düşündüm sonra vazgeçtim, özetinde özel bir albüm olduğunu düşünüyorum; zira benzer albümler içinde bir anda kendini sıyırdı; Sezen şarkısına ben de takıldım ama bu şarkı öylesine güzeldir ki elinde olmayanların arşivinde olması adına muhteşem bir seçim zira çok severim ''Eğreti Gelin''i, garip gelebilir filmini de çok severim. İşin ilginci albümdeki isimlerin aslında gayet de başarılı yorumculuk denemeleri var ...

Meltem Cumbul ''Gönül Yarası''nda ''Etek Sarı'' türküsünü benim diyen birçok türkücüden iyi söylemişti. Özgü Namal ''Güneşin Oğlu''nda ''Çapkın Kız''a adeta yeniden hayat vermişti. Haluk Bilginer'e ''Neredesin Firuze''den aşinaydık. En enteresanı bana sen beğenmesen de ben de korkunç hayranı hiçbir zaman olamasam da Cem Yılmaz gibi geldi bana yine de. Genel aldığım izlenimlerde ise Yasemin Yalçın ve Demet Akbağ şarkıları öne çıkıyor gibi geldi.

Kadri Karahan dedi ki...

Bu arada ''The Fall''ı kısmetse bu akşama izleyeceğim ama bahsettiğin diğer filme de bakıyorum hemen.

Bu arada yetmezmiş gibi elimdekiler dizi keşiflerini sürdürüyorum. ''The Unit''e başladım dün, ilk bölüm bayağı çekici geldi, sanırım devam edeceğim ve detayları PS için saklayacağım. Bu arada ''Lost'' ne çok kastı ya açıkçası ben yeni sezonunu iple çekmiyorum ama elbette bekliyorum zira bitsin artık bu çile diyorum :)

Sen Silifke dolaylarında olacaksın ve ben şimdiden güzel, keyifli bayramlar olsun Gökçe'ciğim.