28 Eylül 2009 Pazartesi

PS (Pazartesi Sendromu)


Özel dostlarımdan ve
www.kadrikarahan.net adresimizin değerli kalemlerinden (Ayın Şarkıları) sevgili Ergin Erdemir’in bugün doğumgünü. Ben de bu sene doğumgünümü bir Pazartesi günü kutladım ama ne güzel ki günün sendromundan etkilenmedim, dilerim sende de öyle olur :) Zira Ergin’ciğim nice yaşlar dilerim, nice güzellikler sana; birlikte paylaşacağımız nice şarkı, nice şiir olsun. Gel pasta keselim :)


Uzun zamandır onlardan yeni şarkılar dinlemiyorduk ama onlardan hiç de uzak durmuyorduk. Katıldıkları TV programlarından tutun konserlerine güzel şeyler biriktirmiştik onlar adına ve asla çabuk tüketmedik. Candan Erçetin ve Şebnem Ferah çok yakında yeni albümleri ile bizlerle buluşmaya hazırlanıyorlar; eminim ki bizler daha heyecanlıyız. İki isim de albümlerini PASAJ Müzik etiketi ile yayınlayacaklar. Şu ana kadar albümlerine dair hiçbir bilgi yok kayıtlı olarak, beklemek ve çıkar çıkmaz derhal ulaşmak kalıyor bizlere.

Geçtiğimiz hafta özlemle andığımız sanat güneşimiz Zeki Müren adına sürprizler bitmiyor. Şimdi de Universal & Taxim Edition imzalı bir yapım var karşımızda. Sanatçının orkestra şefliğini de yapan besteci, tanbur sanatçısı Muzaffer Özpınar’ın arşivinde yer alan sahne ve ev kayıtları Burhan Bayar tarafından değerlendiriliyor. Kayıtlar izinler alındıktan sonra Almanya’da bir stüdyo’da orjinali bozulmadan temizlenip digital ortama aktarılıyor. Daha sonra Özcan Şenyaylar’a teslim ediliyor ve şarkılar ses üzerine yeniden çalınıyor. Bir hayli özveri ile gerçekleştirilen yakışır bir albüm olarak da bizlere ulaşıyor. Tam 19 şarkı ile hiç ama hiç ölmeyecek, hiç batmayacak bir güneş.

2006 yılında besteci Aydın Öztürk’e ait çalışmalar bir albümde çeşitli sanatçılar tarafından yorumlanmıştı. Geçtiğimiz günlerde bu albümün devamı geldi ve İber Müzik’ten yayınlandı albüm. 15 şarkılık albümde üç çalışmayı besteci Öztürk yorumladı. Özgün ve Türk Halk Müziği’nin seçkin yorumcuları bu albümde bir araya geldiler ve birer şarkı seslendirdiler. Gülay, Kıvırcık Ali, Efkan Şeşen, Rojin, Hilmi Yarayıcı, Ferhat Tunç, Oğuz Aksaç, Hakan Yeşilyurt gibi tarzın özel yorumcuları var ki baktığımızda bir çoğunu uzun zamandır da dinlemiyorduk yeni bir çalışma ile. Bu anlamda kaçırılmaması gereken bir çalışma en başta.



Tekrar hatırlatmakta fayda var. Bu Çarşamba günü yani 30 Eylül’de Balans Jolly Joker’deyiz, neden oradayız peki? Dünya Müziği derlemeleriyle Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’da tüm dans mekânlarının arşivlerinde bir numarada yer edinmiş DJ Gülbahar Kültür, daha önce de Londra ve Viyana gibi Avrupa dans metropollerinde gerçekleştirdiği “Global Beats” partisiyle İstanbullu dans ve müzikseverlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak çünkü. Oriental Dancefloor, Gypsy & Balkan Grooves, Latin, Asian-Sounds, Ethno Pop, Swing gibi stiller gece adına bize ipucu. Ve bir de sürprizi var gecenin ki; Naim Dilmener’de bu partide konuk DJ kabininde. Başka ne istenir ki?

Hemen ertesinde yani yeni bir ayın ilk gününde www.kadrikarahan.net EKİM 2009 ‘’8.Yıl ÖZEL’’ sayısı ile sizlerle buluşmaya hazırlanıyor olacağız. Sekizinci yaşımıza özel iki değerli usta konuğumuz sayfalarımızda öncelikle. Beraberinde ilk çalışmaları ile albüm dünyasına merhaba diyen ama yıllardır müziğin içinde olan üç başarılı müzisyen de söyleşisi de bir diğer rengimiz. Yazar dostlarımızın kalemlerinde de yine birbirinden özel yazılar var. Gerek bu ay adına gerekse önümüzdeki günlerde çok büyük sürprizlere de hazır olalım ayrıca. Son olarak yine ay içinde özel bir kutlama düşünüyoruz. Yine sitenin ekip kadrosuna ve özel dostlarına bir de hediyesi var; dikkat! Her an kapınız çalabilir :)

Aslında hemen bugünün ertesi (2 Ekim) Maçka Küçükçiftlik Parkı’na mı gitsek, çok eğlenceli bir gün yaşanacak gibi görünüyor orada. Haberim olmadı ama ilki Haziran’da düzenlenmiş Balkan Soundz Festivali adı altında bu da ikincisi. Saat:14 itibari ile Roman müziğinin başarılı temsilcileri ile Sulukule eğlenceleri şehrin tam ortasına taşınıyor. Sulukule Roman Orkestrası, Lapseki Orkestrası, Akpençe Perküsyon grubu sahne alacak gruplar içinde. Etkinliğin en güzel yanı üniversite öğrencilerine ücretsiz olacak olması; öğrenci kimliğinizi gösterin ve girin içeriye bu güzel havaların tadını çıkartın.

- Müziğin Sustuğu Yerden Alternatifler

Bu hafta dizilerim ve ben biraz ayrı düştük. Gerek site ile ilgili çalışmalar, gerek gündelik akış gerekse kalan zamanlarda tercihim filmlerden yana oldu. Sadece biraz hızlanmak ve yeni sezonlarına yetişmek adına birkaç bölüm üst üste Heroe’s, ‘’Life’’ ve ‘’Brother’s & Sister’s’’ izledim. ‘’Brother’s & Sister’s’’ çok enteresan bir dizi. Öyle ki izlemek için iple çekmiyorum mesela ama izlediğim zaman her bölümden sonra farklı bir sendrom yaşıyorum ve bu büyüyü seviyorum. Başroldeki tüm herkesi çok başarılı bulduğum gibi konu itibari ile akıştan etkileniyorum. Mesela burada da bir ailenin hayatından kesitler var bizim hemen hemen tüm dizilerimizde de ama ortada çok ciddi bir akış – bakış farklılığı var. Ne fazla dram ne abartı komedi; zaten bu dizileri izlemeye başladıktan sonra bizim diziler için kusura bakmayın lütfen diyebiliyorum gönül rahatlığı ile.

Bu hafta izlediğim filmlerin içinde özellikle iki tanesini çok beğendim. ‘’Bir Aptalın Anıları -Flashbacks of a Fool’’ Baillie Walsh imzalı bir yapım. En yeni James Bond olarak tanıdığımız Daniel Craig’in başrolünde olduğu film 2008 yapımı. Yavaş yavaş şöhreti son bulmakta olan bir Hollywood yıldızının aldığı bir ölüm haberi ile çıkmış olduğu bir yolculuk işleniyor filmde; geçmişe doğru bir uzanış bu ve ergenliğinin ve bugünkü hayatındaki yansımasının o ilk günleri. Özellikle müzikleri ile şahane ve bugünlerin değil de anki 80’lerin filmleri lezzetinde. Ve yine sizlerle paylaşmak istediğim bir diğer film ‘’Silk - İpek’’. Francois Girard imzalı filmin başlıca rollerinde Keira Knightley, Michael Pitt, Koji Yakuho var. Kaçak yollardan Japonya’ya en kaliteli ipeklere sahip olmak için çıkılan bir yolculuk ve elbette gelinen bu noktada karşılaşılan büyüleyici bir güzellik. Bir yanda eşi Helene ve bir yanda kim olduğunu hiç bilmediği Herve. Şiir gibi bir filmdi; büyüleyici güzellikler içinde seyrettim. Hepimize güzel bir hafta olsun.

4 yorum:

Ergin dedi ki...

Kadri'ciğim çok teşekkür ederim inceliğin için. Her ne kadar günler yoğun geçiyor da olsa geleceğim sen merak etme, belki yarın belki yarından da yakın :)

Kadri Karahan dedi ki...

Mesaj alınmıştır :) ...

gokciceks dedi ki...

Özel dostumuza bendende bir selam olsun.. İyi ki var iyi ki varsınız..
Pastayı bırakın siz bir araya geldiğinizde fotoğraf bile çekmeyi unutuyorsunuz ayıp ayıp bir de bensiz sohbetler felan çok oldunuz siz bu aralar zaten :))

Candan Erçetin benim için her zaman çok özel bir isim olmuştur ..O kızıl saçları yemyeşil gözleri ile sandalyeye tersten oturduğu o klipiyle 12 den vurmuştu beni zaten..Sabırsızlıkla bekliyorum albümünü dilerim yeni bir şeyler yapmıştır bu uzun yokluğunda..
Şebnem ablamızı sevenlerine emanet ediyorum oldukça güvenilir ellerde eminim buna ..

Uzun zamandır kitaplardan konuşmadığımızı fark ettim ve altını çizmek istediğim 2 kitap var.Biri Murat Menteş in Dublörün Dilemması bazı bazı kitabından alıntılşarımı facebook üzerinden paylaştığım bir yazardır kendisi ..Ciddi bir alt kültür gerektiren ve bu kültürünü inanılmaz cümlelerle harmanlamayı başaran çok başarılı bir yazar kendisi ..Takipçileri eminim ki benden daha çok fazla şeyler ekleyecektir..2. kitapta aynı ekipten - k bunlar bir ekip Onur Ünlü de yönetmenleri güneşin oğlu ve polis gibi çok kaliteli filmlere imza atmış bir yönetmen- Alper Canıgüz ün "oğullar ve rencide ruhlar" Aynı minvalde absürd roman anlayışını literatüre sokan başka bir yazar 5 yaşında bir çocuğun gözünden erişkinlerin dünyası demek sanırım yeterince meraklandıran bir başlık olmuştur dilerim..Her iki kitabıda bir solukta okuyacağınıza teminat veririm..Kitaplar konusunda son seçimim Ayfer Tunç un son kitabı "Bir Deliler Evinin YALAN YANLIŞ anlatılan kısa hikayesi" Karadeniz kıyısında sırtı denize dönük inşaa edilmiş (!)bir akıl hastanesinde geçen olayları anlatan çok ilginç bir roman bugün aldım ve yarılamaya başladım diyebilirim şiddetle tavsiye edilir..

Dizi diziler ahh onlarsız ne vakit geçiyor ne de yaşam haz veriyor bazı bazı zamanlar..Dexter, House md,How I met your mother,fringe hepsi süper başladılar yeni sezonlarına..
Birazda Türk dizilerine bakalım derim derimde bakacak kaç dizi var ki elle tutulur..Canım Ailemi zaten tek geçerim ona ayrı bir sempatim özel bir bağım var ..Her ne kadar dizideki dialoglar beni kanser etsede o velet için bile seyredebilirim..
Es-Es bir türlü ısınamadığım ama bir şans verilmesini düşündüğüm bir diğer dizi Derya Alaborayı özleyenler için bulunmaz bir fırsat olduğunu düşünüyorum ayrıca..
Ve Kapalıçarşı böyle bir kadro en son Bıçak Sırtında bir araya gelmişti.. Ne kadar kötüye giderse gitsin Canım Ailem gibi bende kredisi sonsuz olacak dizidir..

8.senede ki süprizleri ve en geç 2 gün içinde yayına girmesini sabırsızlıkla bekliyorum sitenin her ay olduğu gibi..

Okudumda yazdıklarımı Salı sendromu gibi olmuş pek bir ciddi yazmışım ..hayırdır inşallah hayırdır inşallah..

Sevgiyle..

Kadri Karahan dedi ki...

Valla unuttuk ama geçen buluşmadan bir sürpriz kare var Ergin anımsar en sarı yanından :) Yakında ...

Ergin ile güzel bir sohbeti akşam Gökay ile tamamladım ve yeni iki dizi gecesi için kolları sıvadım; henüz ilk bölümleri yayınlanmış olan bu iki diziyi sizin için izleyip Pazartesi sendromunda görüşlerimi sunacağım ...

Gökçe bahsettiğin kitaplara hemen internetten bakıyorum; evet uzun zamandır kitap görüşleri katmadık, haftaya kısmetse bizi bekleyecek bir diğer sürpriz için mi acaba; heyecanla bekliyoruz ... Emre Kalcı geliyor :) ...

Kapalıçarşı benim de dikkatimi çekmedi değil açıkçası kadrosu ile, konusu hakkında hiçbir bilgim yok; şans verilebilir ama sırf bu yüzden bilee değil mi neden olmasın :) ...