Pazartesi Sendromu

Soğuk falan dinlemedim ve beni çağıran sese ‘’evet’’ dedim. Bu karda kışta coştun mu diyebilirsiniz ki coştum ve hatta koştum :) Kalktım ve kendimi ‘’Armutlu’’ya attım.

Arada böyle gitmeler iyidir hani bilen bilir, yanınıza çok az şey alırsınız ama o aldıklarınız ile çok şey yaşarsınız. Öyle umut ettim ve çantamı öyle hazırladım.

Albüm:

PC’m ile birlikte bir yığın şarkı götürüyorum yanımda ama şöyle CD gerçekliği ile dinlemek adına istisnalarım var. Birsen Tezer’in albümünü zaten gittiğim her yere yanımda taşıyorum. Geçen Perşembe günü İndigo’da Bülent Ortaçgil konserinde de konuk sanatçıydı Tezer. Coşkuyu görmeliydiniz ve o muhteşem düetleri izlemeliydiniz. Kaçıranlar için o konserin tekrarı olur mu bilinmez ama Salı günü Ankara’da Nefes Bar’da gerçekleşecek Hüsnü Arkan konserinin de konuk sanatçısı kendisi. (Aynı konser 25 Aralık akşamı Beyoğlu - Haymatlos'ta tekrarlanacak). Ayrıca solo olarak konserleri de devam ediyor elbette. 25’inde yine alt.’da dinleyebilirsiniz. Bir diğer albümse ‘’Babylon Bar Vol 2.’’ Yine Birsen Tezer’in de bir şarkı ile yer aldığı bu toplama albüm geçtiğimiz günlerde ülkemizde de yayınlandı. 40 YTL gibi bir rakamla satılmasına bakmayın ve gözü kapalı alın derim. İçinde etnik müziğin başarılı temsilcileri ile iki CD dolu dolu bir müzik yolculuğu bekliyor sizi. Elime ulaştığı günden beri benim favori albümüm ki buraya gelirken de hiç düşünmeden çantama attım zaten. Ayrıca ‘’The Rouhh Guide…’’ serisine merak sardım. Orjinalleri ülkemizde kısmen de olsa satışı yapılan bu seri yüzlerce toplama yüzlerce konsept şeklinde sunuldu geçen zaman dilimi içinde. Ben bu seriyi internetten tamamlıyorum maalesef. Bir gün çok ama çok param olursa hepsini satın alıcam ve ayrı saklayacağım. Yine farklı yine özel bir toplama albüm ki geçenlerde hediye olarak aldım bir arkadaşımdan. ‘’Chill Out İstanbul 2010 by Lounge’’ adını taşıyor. Lounge 102 FM sponsorluğunda Yeni Dünya Müzik etiketi ile çıkan bu albümü başta D&R mağazaları olmak üzere çeşitli satış noktalarından da temin etmeniz mümkün. Ruhu dinlendirmeye ve yeniden dillendirmeye ilaç . http://www.facebook.com/video/video.php?v=1382520735818 adresinden şarkıların tanıtımlarını dinleyebilirsiniz.

Film - Dizi:

Böyle bir yerlere giderken yanıma yeni bir şeyler de mutlaka dahil ederim. Kaldı ki yine sadece D&R’lardan ulaşabileceğiniz bir DVD ile karşı karşıya geldim ve düşünmedim almakta bir saniye bile. ‘’Greek Festival-Odeon of Herodes Atticus Concert DVD’’ adı altında bir dünya starı Haris Alexiu yine en güzel şarkılarını seslendiriyor ki bu sese de hayır diyemiyorum. Yunanistan’da yaşayan akrabalarımızın onunla aynı sokakta yaşadığını duyunca da ayrı bir heyecanlanıyorum ve bir gün mutlaka gidip kapısını çalmayı hayal ediyorum. O güne kadar onunla ilgili elime ne geçerse biriktirmeye devam elbette. Bir de gelirken yolda Hürriyet gazetesinin promosyonu olarak aldığım bir başka DVD’de burada boşluğumu dolduracak ki ‘’Crossing the Bridge: The Sound of İstanbul - İstanbul Hatırası’’ bildiğiniz üzere bir Fatih Akın çalışması. Fatih Akın, aynı zamanda yakın arkadaşı olan Alman müzisyen Alexander Hacke'nin İstanbul'daki müzisyenlerle yaptığı kayıtlardan yola çıkarak İstanbul'u yeniden keşfediyor bu yapımda. İstanbul’un renkleri şarkılar ile bütünleniyor. Müzeyyen Senar’dan Orhan Gencebay’a, Sezen Aksu’dan Sertab Erener’e, Aynur Doğan’dan Ceza’ya ki daha önce TV ekranlarından izleme şansını bulmuştum ama yeniden izlemekten bir şey kaybetmeyeceğim. Ötesi DVD çantama bir yığın film aldım ne olur ne olmaz diye ki ruh halime göre boş vakitlerimde hepsi değerlendirilecek. Mesela bir tanesine hemen başvurdum bile. ‘’Der Baader Meinhof Complex - Bir Terör Filmi’’ bir hayli zamanımı almış olsa bile gözümü kırpmadan seyrettim diyebilirim. 2009 en iyi yabancı film Oscar adayı da olan film 70’li yılların Almanya’sına sürüklüyor sizi. Amerikan emperyalizmine karşı verilen savaşın tanığı olurken Martina Gedeck, Moritz Bleibtreu, Johanna Wokalek gibi başarılı oyuncular ile de karşılaşıyorsunuz.

Her gün 24 sonrası kuşağım ‘’24’’ olmaya burada da devam etsin istiyorum ve diziye dair DVD’lerimi de yanımda taşıyorum. Neden böyledir bilinmez ama D&R mağazalarını baz alarak yine konuşmak istiyorum. Diğer sezonlarına göre en ucuzu ikinci sezon ama ilk sezona göre ben de daha etki bırakan da bir sezon oldu - olmaya devam ediyor dizi. Keşke diziler biraz daha ucuza satılsa ve o anlamda da koleksiyon yapmaya devam etsek. Öte yanda geçen hafta ‘’Dexter’’ın bir sezonunu daha tamamladık. Bekle şimdi kaç ay ayrı ama sanki bu final biraz aceleye geldi ya da zaman daha bir hızlı aktı emin değilim. Sürprizlerle dolu sezon sonunu elbette sevdim. ‘’Desperate Housewives’’, ‘’Nikita’’ ise geçen hafta çok güzel bir bölümle karşıma çıktı ki sezonun en iyi bölümlerini izledim bu dizilerde.

Kitap:

Bazen hiçbir şey çıkmaz zarftanhiçbir cümle doldurmaz mektubune günışığı sızar ne akşama ermenin saadetikapalı bir yara gibi gezer öyle mektuplarkim açsa, kim dokunsa eli yanarbazen sözler boşa gider mektuplar boşabazen bir cümleden mektup yanar.

Geçtiğimiz aylarda sitemiz için Zeki Çelik tarafından hazırlanan ‘’Şairhane’’ isimli köşemizin konuğuydu Haydar Ergülen ki yeni kitabından bahsetmişti. Nihayetinde ‘’Zarf’’ artık elimde ve sayfalarına karışmayı başardım. Ötesinde yine sevgili dostum Zeki Çelik’in de bir şiirinin yer aldığı bir internet sitesi olan ‘’Edebiyat Defteri’’nin şairlerinin şiirlerinin yer aldığı ‘’Merdiven’’ isimli seçki de ayrıca yanıma aldığım. Toplamda 400’e yakın sayfa bir sayfada kitap ki bu çalışma içinde bakalım hangi sürpriz isimlerle karşılaşacağım. ‘’Cervantes ve Mimar Sinan hangi caminin inşaatında buluştu?.. Enver Paşa’nın uçağı kaç kez düştü?.. Piri Reis’in haritası Topkapı Sarayı’nda nasıl bulundu?.. İstanbul Boğazı’nı yürüyerek geçen Attila Hülagü’nün sırrı neydi? 157 yıl yaşayan Zaro Ağa’nın Amerika seferi… Atatürk neden hiç uçağa binmedi?..’’ Tüm hepsine yanıt Sunay Akın’ın ‘’Ay Hırsızı’’ kitabında. Kaldığım yerden okumaya büyük bir keyifle buradan devam edeceğim.

Ve bir de geçen haftadan güzel bir haber ki bu yılın en güzel renkleri olacak onlar zira son aylarda çok sevdiğim dostlarımın anne - baba olmalarına tanıklık ediyorum. Bahar, Sevgi, Ebru derken şimdi de Muhammed’den geldi güzel haber. Sitemizin özel dostlarından - kalemlerinden biri olan Muhammed’in ve sevgili eşi Pınar’ın bir kız çocukları dünyaya geldi. Almina Eda bebeğe ailesi ile birlikte sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyoruz.

Ben bir hafta daha buralardayım. Oralarda güzel bir hafta diliyorum hepinize.