17 Kasım 2010 Çarşamba

Bayram Sendromu - 02

Bayramın Albümleri: TRT Arşiv Serisi

Kuşkusuz çok özlüyoruz eski bayramları. Her bayram bir parça daha bir şeylerin eksildiğini görüyorum hayatımda. Eklenen yeni coşkular ya da heyecanlar bir yana yine de eskilerin yeri bir başka kazınmış kafamıza öyle düşünüyorum. Bayram özel programlarını kim unutabilir TRT’nin, başka alternatifi olmamasına rağmen vazgeçilmezimiz olan filmlerinden müziklerine ziyafetlerini. TRT bu soluğu yaşattığı gibi bir dönem bizlere yaşatmaya da devam ediyor. Ekran programlarını bilmiyorum ama çok özel arşivini bir bir müzik dinleyicisi ile buluşturması fikri gerçekten alkışlanılası. ‘’TRT Arşiv Serisi’’ başlığı altında geçtiğimiz hafta birçok albüm çıktı karşımıza. Muazzez Türüng, Hüsamettin Subaşı, Mükerrem Kemertaş, Turan Engin, Yıldıray Çınar, Ali Ekber Çiçek, Gülden Sarıkahya, Metin Everes, Şekip Ayhan Özışık, Eda Şimşek, Filiz Tram, Serpil Karaoğlan gibi isimler sadece birkaçı. Bir bu kadar daha değerli müzisyenin bir bu kadar daha özel albümleri artık nasıl ve ne şekilde sahip olacaksınız, nasıl bir seçim yapacaksınız bilemem ama raflarda. O yılları özleyenlere, bu sanatçıların özel dinleyicilerine daha güzel bir bayram hediyesi olabilir mi?

Bayramın Konseri: Ceylan Ertem - Sezen Aksu Tribute

Günün en kaçırılmaması gereken performanslarından biri olsa gerek. Geçtiğimiz aylarda ilk solo albümünü yayınlayan Ceylan Ertem’e şarkılarında zaten kulak vermiştik şimdi bir de onun sesinden Sezen Aksu şarkılarını ayrı bir merak ettik. 22:30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde gerçekleşecek olan konserinde Ertem’e Cihan Mürtezaoğlu, Gökhan Sürer, Murat Çopur, Kerem Ökten eşlik edecek.

Ayrıca alternatif arayanlar için Taxim Live’de Dodan, Alt.’da Emre Kayhan sahne alacak.

Bayramın Videosu: Gülay - Geceler Yarim Oldu

Bayram gelmiş neyime diyenlerin hiç düşünmeden sığındığı bu türkü efkarı ile can yakıyor mu yakıyor. Bugüne kadar Zeki Müren’den Bülent Ersoy’a, Burhan Çaçan’dan Hüner Coşkuner’e birçok isim seslendirdi ki internette gezinirken Gülay’ın yorumuna da denk geldim. Gülay; o iki canım albümünden sonra neden gittin türkü söyledin demediğim isimlerden çünkü bana göre fazlası ile hakkını veriyor.

Bayramın Pikap’ı: Şenay - Hayat Bayram Olsa

Bugün normalde ‘’Pikap’’ günümüz. Eski 45’liklere de bir şarkı ile olsa dokunalım mı? Şenay’ın 1973 yılında yayınladığı ‘’Hayat Bayram Olsa - Nen Var Canım Kardeşim’’ nasıl unutulabilir? Sözleri Şenay’a müziği Şeref Yüzbaşıoğlu’na ait olan bu şarkı uzun bir süre ortalığı salladığı gibi yıllarca da unutulmadı. Daha sonra ‘’Faka Bastın’’ albümünde cover olarak Emel’in de yorumladığı şarkı son ses dinlenmeyi her zaman hak ediyor.


Bayramın Kitabı: 80’lerde Çocuk Olmak

Bu ay sevgili Zeki Çelik sitemizdeki köşesi ‘’Şairhane’’ için sevgili Kadir Aydemir ile bir söyleşi gerçekleştirmişti. Kadir bugüne kadar gerek kendi kitapları ile gerekse sahibi olduğu Yitik Ülke’nin özel kalemleri ile edebiyat dünyasında ayrı bir soluk olanlardan. Güzel bir haberi vardı ve birçok kalemin anılarını 80’li yıllar ve çocuklukları ile yan yana gelmişti ve bir kitap halinde buluşacaktı bizlerle. Öyle de oldu ve geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen bir kokteyl ile kitaba ulaşmış olduk. Öncelikle sonradan haberim olduğu için dahil olamadığım ve üzüldüğüm bir proje olsa dahi bu yine de bu renge bulanmak güzel. O gün orada birçok arkadaş ile yeni tanıştık ve birbirimizi yeni tanımamıza rağmen çok sıcak sohbetler gerçekleştirdik. Üç yıllık bir çalışma olan bu kitapta dönemin pembe dizilerinden tutun da oyuncularına, çizgi filmlerinden sokak aralarına özetinde oradan oraya koşturacağız. Aynı oyunları oynayacağız, aynı şarkıları söyleyeceğiz. Kitabı okumaya başlamam ile yüzümde beliren tebessümü sevdim, başta sevgili Kadir’e ve sonra emeği geçen herkese teşekkür etmeli bize böylesi bir keyfi tattırdıkları için. Kitabın arka kapağının son satırında denildiği gibi: Yaşasın 80’lerde çocuk olmak.

Bayramın Filmi: Serious Moonlight - Ay Işığı

Cheryl Hines oyunculuğundan sonra yönetmenliğini de başarı ile konuşturan isimlerden. Bu ilk yönetmenlik denemesinden sonra da anlaşılan o ki devamının gelmesi kaçınılmaz. Film birkaç küçük kalabalığın dışında özünde dört tane oyuncu ile almış başını gidiyor ki bunun asıl iki kişi ile yürütüldüğü de bir gerçek hani. Timoty Hutton ve Meg Ryan’dan bahsediyoruz. Her iki oyuncu da performansları ile bir filmi başından sonuna sürüklemeyi başarıyor. ‘’Bir zamanların Meg Ryan’ını hatırlayın bu filmdeki çok daha bile iyi’’ diyen ABC News’e asla katılmıyorum ama kötü de asla demiyorum, her zamanki gibi başarılı diyebiliriz. Loise bir avukat, bir gün eşine sürpriz yapmak için evine erken dönüyor ki asıl sürprizi ona eşi yapıyor, kendisi ile genç bir kıza olan tutkusundan dolayı ayrılmak istediğini söylüyor ki bir kadına bu yapılır mı? Sıradan bir aldatma hikayesi bir evin içinden dışarı çıkmıyor, tiyatral bir havası var ama her karesinde çok sağlam cümleler kurulmuş, bazı kararlar vermeden önce bazı şeyleri ne kadar düşünürüz. Aman aman gülmeyeceksiniz, aman aman hüzünlenmeyeceksiniz ama bir ‘’Ay Işığı’’ renginde ayrılacaksınız filmden.

Bayramın Oyuncusu: Zeljko İvanek

Sinema filmleri bir yana son yıllarda kendimi kaptırdığım hemen hemen her dizide karşıma ama kısa rollerde ama başrolde nerede karşıma çıkarsa çıksın oyunculuğu ile özel alkışladım ve altını çizmeden geçmek istemedim. ‘’24’’, ‘’Lost’’, ‘’Heroes’’, ‘’Damages’’ (En iyi yardımcı erkek oyuncu Emmy’si de kazanmıştı) benim izlediklerimden ama son yıllarda ‘’Numb3ers’’, ‘’House’’, ‘’True Blood’’ gibi dizilerde de rol almış. 1957 Slovenya doğumlu oyuncu en son karşıma ‘’The Event’’ isimli dizide çıktı. ‘’The Event’’e dair notlarımı yarın paylaşacağım.

Sendrom bayramın üçüncü günü de devam edecek :) …

Hiç yorum yok: