Adana'nın Santana'sı kabul edilen Kurtuluş, bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Rahatsızlığının artması üzerine Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesine kaldırılan sanatçı hayatını kaybetti.
Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Soydaş, şarkıcı Kurtuluş'un ölümüyle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, sanatçının, bir yılı aşkın süredir hastanede tedavi gördüğünü söyledi.
Sanatçının, Medikal Onkoloji Bölümünde kanser nedeniyle takip altında olduğunu ifade eden Soydaş, şunları kaydetti:''Birçok kez değişik tıbbi sorunları nedeniyle hastanemize yatmak zorunda kaldı. Yapılan kemoterapi ve radyoterapilere rağmen hastalığı giderek ilerledi, akciğere, kalp zarına, karın içi zarlarına, kemiklerine kadar yayıldı. Son olarak 10 gün kadar önce akciğer zarı iltihabı ve karın zarı iltihabı nedeniyle kliniğe tekrar yatırıldı. Bu dönemdeki tedavilerine rağmen genel durumu giderek kötüleşti. Perşembe akşamı yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımdaki takipleri sırasında tedavilere yanıt vermedi.
Açıklama sırasında Dr. Soydaş'ın yanında bulunan şarkıcının kızı Elif Şahin de gözyaşlarını tutamayarak, ''Bir şey söyleyemiyorum. Çok iyi bir insanı kaybettik. Herkese çok yararı olan birini kaybettik. Çok üzgünüm, son dakikaya kadar yaşama umudu vardı. Durumunun bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum'' dedi.
Hastane bahçesinde yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen Kurtuluş'un ablası Özden Türkgüven ise kardeşinin çok dirençli biri olduğunu ve hayata bağlı yaşadığını vurguladı. Kanser olduğunu öğrendikten sonra da kardeşinin umudunu yitirmediğini ifade eden Özden Türkgüven, ''Son ana kadar çok umutluydu. Kanseri yeneceğine inanıyordu. Konuşamayacak durumda olduğu halde bile dünyanın her tarafından telefonlar geliyordu. Hayranlarıyla birlikte olmaya çalışıyordu'' dedi. Şarkıcının diğer ablası Nesime Türkgüven ise yeğenlerine sarılarak, ''Sihirli parmaklara sahip kardeşim, nasıl ölürsün? Daha çok şarkılar seslendirecektin'' diye gözyaşı döktü. Şarkıcının eşi Füsun Türkgüven'in de oldukça bitkin ve yorgun olduğu görüldü. Sanatçının ölüm haberini alan yakınları ve sevenleri, hastaneye geldi.Kurtuluş'un cenazesinin yarın hastaneden alınarak Kabasakal Mezarlığı'nda defin işlemleri yapıldıktan sonra Mersin'in Tarsus ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verileceği belirtildi.
İki yıldır kanserle mücadele eden müzisyen Kurtuluş Türkgüven'in tedavi masrafları için 25 Mart'ta Günay'da bir gece düzenlenmişti.Geceye, Eda ve Metin Özülkü, Yaşar, Yavuz Bingöl, Yeliz ve Hakan Aysev de katılmıştı.
Kurtuluş Türkgüven,1 Ocak 1954 tarihinde Tarsus'da doğdu. Kalabalık bir ailenin ferdi olan Kurtuluş'un on yaşında başlayan müziğe ilgisi, oniki yaşında gitar öğrenimiyle devam eder. Ve ondört yaşında genç bir müzisyen olarak kendi orkestrasını kurar. Orkestrasıyla birlikte birçok çalışmalara katılır. Doğup, büyüdügü yer Tarsus ve Adana'da genç müzisyen Kurtuluş, tüm özel günlerin tanınan insanı olur. O yıllarda Kurtuluş, İstanbul'dan konser için gelen bir orkestranın ilgisini çeker. Ve orkestra onu İstanbul'a çağırır. 1972 yılında zor şartlar altında Adana'dan İstanbula'a gelir. İstanbul'un en tanınmış orkestralarında çalışmaya başlar. Askerlik nedeniyle müziğe bir süre araverir ve Adana'ya döner. Daha sonra müzik çalışmalarına kaldığı yerden devam eder. 1983 yılına kadar Türkiye'nin önde gelen sanatçıların çalışmalarında eşlik eder. (Seyyal Taner, Neco, Selçuk Ural, Sezer Güvenirgil, Tanju Okan, Rüçhan Çamay, Pakize Suda gibi) Bu arada bütün Çukurova'da sesi ve gitarıyla bir hayran kitlesi oluşmaya başlamıştır. O zamanlar eğlence hayatında önemli bir yeri olan Adana'da uzun yıllar program yapar ve eğlence hayatma sesi ve gitarıyla yepyeni bir boyut getirir. Farklı bir yoruma sahip olan sanatçı Adana'ya gelen birçok sanatçının dikkatini çeker. Seda Sayan da Adana'da verdiği konser sırasında Kurtuluş ile tanışır. Sesine ve müziğine hayran olur. İstanbul'a döner dönmez Kurtuluş ile ilgili çalışmalara başlar Seda Sayan... Ve Kurtuluş'u o dönemin müzik dünyasında önemli isimlerinden biriyle tanıştırır. Müzik yapımcısı Selahattin Sarıkaya, Seda Sayan'nın ısrarıyla Adana'ya gelir ve Kurtuluş'u dinler. Bundan sonra Kurtuluş ilk albümün çalışmaları için İstanbul'a döner.1983 yılmda ilk albümü "Duydum Evleniyormuşsun"'u yayınlar. Milyon trajına ulaşan bu albümden sonra Kurtuluş bir çok albüme imza atar ve her albümünde aynı ilgiyle karşılaşır. Müziğinden hiçbir zaman ödün vermeden kendi orkestrasıyla yıllarca çalışmalarına devam eder. İstanbul-Kuruçeşme "Domani"'de senelerce süren programlar yapar. 1991 yılına Türkiye'yi sarsan Körfez Savaşı'nın etkileri ve o zamanda müzikte yaşanan olumsuzluklar nedeniyle albüm çalışmalarına araverir. Ankara ve Adana'da sürdürdüğü sahne çalışmalarıyla müziğe devam eder. Uzun bir aradan sonra müzisyen Aykut Gürel ve Tank Sezer ile tanışmasıyla birlikte yeni bir albüm için çalışmasına başlar. Kurtuluş, 2000 yılında yeni albümü ile hayranlarıyla tekrar buluşmanın heyecanını yaşar. Bugüne kadar onüç albüm çalışmasına imza atan Kurtuluş'un bu çalışmalar içinde bir enstrümantal, bir de türkü kaseti bulunmaktadır.
Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Soydaş, şarkıcı Kurtuluş'un ölümüyle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, sanatçının, bir yılı aşkın süredir hastanede tedavi gördüğünü söyledi.
Sanatçının, Medikal Onkoloji Bölümünde kanser nedeniyle takip altında olduğunu ifade eden Soydaş, şunları kaydetti:''Birçok kez değişik tıbbi sorunları nedeniyle hastanemize yatmak zorunda kaldı. Yapılan kemoterapi ve radyoterapilere rağmen hastalığı giderek ilerledi, akciğere, kalp zarına, karın içi zarlarına, kemiklerine kadar yayıldı. Son olarak 10 gün kadar önce akciğer zarı iltihabı ve karın zarı iltihabı nedeniyle kliniğe tekrar yatırıldı. Bu dönemdeki tedavilerine rağmen genel durumu giderek kötüleşti. Perşembe akşamı yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımdaki takipleri sırasında tedavilere yanıt vermedi.
Açıklama sırasında Dr. Soydaş'ın yanında bulunan şarkıcının kızı Elif Şahin de gözyaşlarını tutamayarak, ''Bir şey söyleyemiyorum. Çok iyi bir insanı kaybettik. Herkese çok yararı olan birini kaybettik. Çok üzgünüm, son dakikaya kadar yaşama umudu vardı. Durumunun bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum'' dedi.
Hastane bahçesinde yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen Kurtuluş'un ablası Özden Türkgüven ise kardeşinin çok dirençli biri olduğunu ve hayata bağlı yaşadığını vurguladı. Kanser olduğunu öğrendikten sonra da kardeşinin umudunu yitirmediğini ifade eden Özden Türkgüven, ''Son ana kadar çok umutluydu. Kanseri yeneceğine inanıyordu. Konuşamayacak durumda olduğu halde bile dünyanın her tarafından telefonlar geliyordu. Hayranlarıyla birlikte olmaya çalışıyordu'' dedi. Şarkıcının diğer ablası Nesime Türkgüven ise yeğenlerine sarılarak, ''Sihirli parmaklara sahip kardeşim, nasıl ölürsün? Daha çok şarkılar seslendirecektin'' diye gözyaşı döktü. Şarkıcının eşi Füsun Türkgüven'in de oldukça bitkin ve yorgun olduğu görüldü. Sanatçının ölüm haberini alan yakınları ve sevenleri, hastaneye geldi.Kurtuluş'un cenazesinin yarın hastaneden alınarak Kabasakal Mezarlığı'nda defin işlemleri yapıldıktan sonra Mersin'in Tarsus ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verileceği belirtildi.
İki yıldır kanserle mücadele eden müzisyen Kurtuluş Türkgüven'in tedavi masrafları için 25 Mart'ta Günay'da bir gece düzenlenmişti.Geceye, Eda ve Metin Özülkü, Yaşar, Yavuz Bingöl, Yeliz ve Hakan Aysev de katılmıştı.
Kurtuluş Türkgüven,1 Ocak 1954 tarihinde Tarsus'da doğdu. Kalabalık bir ailenin ferdi olan Kurtuluş'un on yaşında başlayan müziğe ilgisi, oniki yaşında gitar öğrenimiyle devam eder. Ve ondört yaşında genç bir müzisyen olarak kendi orkestrasını kurar. Orkestrasıyla birlikte birçok çalışmalara katılır. Doğup, büyüdügü yer Tarsus ve Adana'da genç müzisyen Kurtuluş, tüm özel günlerin tanınan insanı olur. O yıllarda Kurtuluş, İstanbul'dan konser için gelen bir orkestranın ilgisini çeker. Ve orkestra onu İstanbul'a çağırır. 1972 yılında zor şartlar altında Adana'dan İstanbula'a gelir. İstanbul'un en tanınmış orkestralarında çalışmaya başlar. Askerlik nedeniyle müziğe bir süre araverir ve Adana'ya döner. Daha sonra müzik çalışmalarına kaldığı yerden devam eder. 1983 yılına kadar Türkiye'nin önde gelen sanatçıların çalışmalarında eşlik eder. (Seyyal Taner, Neco, Selçuk Ural, Sezer Güvenirgil, Tanju Okan, Rüçhan Çamay, Pakize Suda gibi) Bu arada bütün Çukurova'da sesi ve gitarıyla bir hayran kitlesi oluşmaya başlamıştır. O zamanlar eğlence hayatında önemli bir yeri olan Adana'da uzun yıllar program yapar ve eğlence hayatma sesi ve gitarıyla yepyeni bir boyut getirir. Farklı bir yoruma sahip olan sanatçı Adana'ya gelen birçok sanatçının dikkatini çeker. Seda Sayan da Adana'da verdiği konser sırasında Kurtuluş ile tanışır. Sesine ve müziğine hayran olur. İstanbul'a döner dönmez Kurtuluş ile ilgili çalışmalara başlar Seda Sayan... Ve Kurtuluş'u o dönemin müzik dünyasında önemli isimlerinden biriyle tanıştırır. Müzik yapımcısı Selahattin Sarıkaya, Seda Sayan'nın ısrarıyla Adana'ya gelir ve Kurtuluş'u dinler. Bundan sonra Kurtuluş ilk albümün çalışmaları için İstanbul'a döner.1983 yılmda ilk albümü "Duydum Evleniyormuşsun"'u yayınlar. Milyon trajına ulaşan bu albümden sonra Kurtuluş bir çok albüme imza atar ve her albümünde aynı ilgiyle karşılaşır. Müziğinden hiçbir zaman ödün vermeden kendi orkestrasıyla yıllarca çalışmalarına devam eder. İstanbul-Kuruçeşme "Domani"'de senelerce süren programlar yapar. 1991 yılına Türkiye'yi sarsan Körfez Savaşı'nın etkileri ve o zamanda müzikte yaşanan olumsuzluklar nedeniyle albüm çalışmalarına araverir. Ankara ve Adana'da sürdürdüğü sahne çalışmalarıyla müziğe devam eder. Uzun bir aradan sonra müzisyen Aykut Gürel ve Tank Sezer ile tanışmasıyla birlikte yeni bir albüm için çalışmasına başlar. Kurtuluş, 2000 yılında yeni albümü ile hayranlarıyla tekrar buluşmanın heyecanını yaşar. Bugüne kadar onüç albüm çalışmasına imza atan Kurtuluş'un bu çalışmalar içinde bir enstrümantal, bir de türkü kaseti bulunmaktadır.
Kendisine rahmet sevenlerine başsağlığı dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder