13 Eylül 2011 Salı

Bir Eylül Akşamı Senfonisi



Güne güz ya da güne güzel uyanmanın hoş bir tadı var, bunu özlemişim uzun bir yazdan sonra. Böyle uyandım bir Cumartesi, balkonumda kahvaltımı edip gazetelerimi okuduktan sonra dışarı çıkmak için akşamı beklemek yerine erkenden düşüverdim yollara. Biraz terleten, biraz üşüten bir Cumartesi bir de de; havanın kararsızlığı kararında Kuruçeşme’de aldım soluğu. Bülent Ortaçgil Senfonik konserini uzun bir süredir heyecanla bekliyordum ve artık saatler kalmıştı.





Kuruçeşme Arena’ya vardığımda sahnede prova alıyordu usta. Usulca kulise geçtikten sonra Birsen Tezer ile keyifli bir sohbete başladık, bütün bir yaz görüşememiştik ki birkaç cümlede her şey nasıl özetlenebilirdi? Derken kendisi de prova için kısa bir süreliğine ayrılınca orada eski bir dostumu görmüş kadar heyecanlandığım birine rastladım. 90’larda iki albüm yayınlayan, bir dönemin benim için özel müzisyenlerinden Grup Çağrı’nın Tevfik’i oradaydı ve ben tanışmak - sohbet etmek için gecikmedim. O güzelim albümlerinizi CD olarak yeniden dinlemek için neler vermezdim dedim de ‘’keşke’’ dedi müzisyen. Özellikle ilk albümlerinden çok memnun olduklarını ve kendisinde dahi bir tane kaldığını iletti beraberinde; ‘’yeniden bastırmayı düşünür müsünüz’’ soruma ise neden olmasın dedi, buradan da hani müzik şirketlerine duyurulur. Neleri neleri basıyorsunuz tekrar tekrar, bu iş bu kadar zor olmamalı sizin için değil mi? Gecenin bir diğer konuk sanatçısı Erkan Oğur ile tanışmak için ekibin sahneye çıkmasını ve kulisin boşalmasını, etrafının rahatlamasını bekledim. Çünkü gerçekten heyecanlıydım ki yanımda her albümü özeldir ama benim için ‘’Bir Ömürlük Misafir’’ on kat özeldir, onu da imzalatmak istiyordum; başardım. Erkan Oğur ile tanışmak benim için bu özel konserin en unutulmayacak anlarındandır.



Derken önce yaylılar daha sonra müzisyen dostları ve sonrasında Ortaçgil sahnedeydi artık. Konser repertuarını kuliste görmüş olmama rağmen büyü bozulmasın diye bakmamıştım ama hangi şarkısını okursa okusun bilecektim ki ayrı yudumlayacaktım. Açılışı ‘’Niçin’’ ile yapan Ortaçgil ardından ‘’Denize Doğru’’ isimli şarkılarını yorumlayarak başlamıştı konsere, ‘’Benimle Oynar mısın’’, ‘’Olmalı mı Olmamalı mı’’ gibi hit şarkılarını da hemen peşine ekleyivermişti. ‘’Hiç Canım Yanmaz’’ son albümü ‘’Sen’’in açılış şarkısıydı ki onunla devam etmişti ve peşinden bir de ‘’Acıtır’’ı eklemişti. ‘’Rastlantı’’ ve ‘’Bir Tek Sen’’i takip eden ‘’Değirmenler’’ ile hüzün öylesine devam etmişti ki ama ardından gelecek şarkılarla kısa bir süre de olsa dağılacaktı bu etki. Fikret Kızılok’a selam göndererek seslendirdiği ‘’Uyusun da Büyüsün’’ü ‘’Normal’’ ve ‘’Yonca’’ izleyecekti sonrasında. ‘’Yonca’’yı söylerken biraz da havanın serinliğinden olsa gerek bir yerinde hapşırığını tutamadı Ortaçgil ki tüm salon adeta ona ‘’çok yaşa’’ dercesine uzun alkışlarla uğurladı onu ikinci sahnesine kadar.

Konserde güzel dostlar ile de karşılaştım. Güzel bir çift ve biricik kızları ile Yavuz - Elhan Tok, Enis, Tuba, Hande, Birsen Tezer’in orkestrasından sevgili Tunç ve eşi ile gerek konserinde başında, gerek bu verilen arada gerek de konser sonunda minik sohbetler yapabilme imkanı bulduk. Ada Müzik ekibi de tam kadro oradaydı her Ortaçgil konserinde olduğu gibi. Bu ara esnasında oyuncu Cansel Elçin’i ve müzisyen Janet - Jak Esim’i de ve benim için onunla karşılaşmak çok özel oldu Zafer Cımbıl’ı da görebildim. Birsen Tezer’in ‘’Balıkesir’’ isimli şahane şarkısının söz yazarı ve bestecisi Cımbıl’ın nefis de bir albümü var. İkincisinin de hazır olduğunu söyledi sevgili abim ki bu güzel bir haberdi ama tek bir noktada hemfikir olduk. Bu ilk albüm yeniden basılmalıydı ve daha çok kişiye ulaşmalıydı. Amerika’da yaşayan Cımbıl bir ay daha ülkemizde, keşke bir de onu dinlesek şöyle sahnede.



İkinci yarı ‘’Gece Yalanları’’ ile başladı ve son albümünün en güzel şarkılarından biri ile devam etti: ‘’Sen Sorumlusun’’. Bu albümden tüm şarkıları dinleyecektik canlı canlı ne güzel ki bu çalışmayı ‘’Adalar’’, ‘’Ayrıntılar’’ izleyecekti. Derken konuk sanatçıların sırası gelmişti ve sahneye Erkan Oğur’u davet etmesi ile bir alkış fırtınası kopmuştu adeta. ‘’Pencere Önü Çiçeği’’ ile başlayan bu birlikteliği ‘’Bu Su Hiç Durmaz’’ ve ‘’Sensiz Olmaz’’ izledi. Konserin yavaş yavaş sonlarına gelinirken ikinci konuk, son yılların en başarılı müzisyenlerinden ve benim için çok özel dostlardan biri olan Birsen Tezer’in de sahneye gelmesi ile coşku tamamen yükseldi artıki. Son albümünde ‘’İstediğini Yap’’ isimli şarkısında vokal yapmıştı Tezer ki sıradaki şarkı tam da oydu. Derken ikilinin unutulmaz düeti ‘’Kimseye Anlatmadım’’a sıra gelmişti ve bu şarkıyı sanatçının kırkıncı yıl özel gecesinden sonra canlı canlı yeniden dinleme şansını bulmuştuk ne güzel. Tezer’i benim şarkılarımı en iyi yorumlayan sanatçılardan biri diye yorumlayan Ortaçgil kesinlikle haksız değildi ve sırada gelen şarkı da adeta bu durumu onaylar gibiydi: Çığlık Çığlığa. Evet, gerçekten çok özel bir manzara, o an yanımda olan ve konuştuğum herkes bunu söylüyordu o an; muhteşem bir ekip var orada, bu tabloya şahit olduğumuz için gerçekten çok şanslıyız. Ortaçgil, Oğur, Tezer, Birol ve Gürol Ağırbaş, Baki Duyarlar, Cem Aksel, ekibe yeni katılan Barlas ve 26 kişilik yaylı ekibi. Üstüne bir ‘’Beni Kategorize Etme’’ ve ‘’Şık Latife’’de yorumlandı ama seyirci daha sona hazır değildi. Alkışlarla yeniden sahneye davet edilen Ortaçgil ‘’Telefon’’ isimli şarkısından sonra ‘’Eylül Akşamı’’ çığlıklarına karşı koyamadı hani. Herkes bir yerlere gitti bu şarkı ile adına dağılmak deyin, adına kaybolmak deyin, adına olmamak deyin.

Ve konser bittikten sonra son sohbetlerimizi yaptık ve evlerimize doğru yol almaya başladık. Az ötemizde olan mekanların renkli, parlak, şıkır şıkır yanlarını ve kalabalığını geçmemiz kolay olmadı. Ama bu pek de umrumuzda olmadı. O kadar mutlu dönüyorduk ki evlerimize, bu büyünün bitmesini istemiyor gibi adeta bekleyebilirdik daha, hiç acelemiz yoktu.





Bülent Ortaçgil & Erkan Oğur & Birsen Tezer - Çığlık Çığlığa

1 yorum:

gokciceks dedi ki...

kalemine yüreğine sağlık ..