19 Ekim 2009 Pazartesi

PS (Pazartesi Sendromu)

Geçtiğimiz ay ilk albümü ‘’İçimdeki Gökyüzü’’ ile sitemizde konuğumuz olan Serkan Özcan bu akşam saat 22’de TRT FM' de Murat Evgin' in sunduğu "Geceye Doğru" programının konuğu oluyor. Bu arada bu ilk albümünden bir de şarkıya klip çekti sevgili Serkan. Green Box animasyon tekniği kullanılarak HD sinema filmi formatında çekimleri gerçekleştirilen ‘’Evvel Zaman İçinde’’ şarkısı bundan sonra çekilecek kliplerdeki hikayelerin başlangıç senaryosu olacak aynı zamanda ve yakında ekranlarda buluşacağız çalışma ile. Müzisyen adına son bir not. 29 Ekim Perşembe günü saat 16 itibari ile Kale Center’da Alem FM sponsorluğunda gerçekleşecek bir söyleşi ile dinleyicisi ile buluşacak.

Beyoğlu’nun sevdiğim mekanlarından Jazz Stop 17 yıllık birikimini Boğaz’ın diğer yakasına taşıyor. Suadiye By Mirror olarak da bir alternatifimiz var artık. Cuma ve Cumartesi mekanda program başladı ama resmi açılışı yarın akşam gerçekleştiriyor. Saat 23’den itibaren Zuhal Olcay ve Güvenç Dağüstün sahne alacak. Aynı mekanda bir gün sonra Bay J & Geveze & Fazla Mesai, 22’sinde Birsen Tezer, 23’ünde Hale Caneroğlu performansları olacak. Haftanın yedi günü farklı konseptlerde gerçekleşecek sahnelerle bu kış Anadolu yakasında olanlar için başka bir renkte yaşanacak, yaşanabilir.

Vokalde Korhan Çelik, davulda Ergün Yıldız, elektro gitarda Can Bezgen ve bas gitarda Altuğ Şenkal’dan oluşan ve geçtiğimiz aylarda da sitemizde konuk ettiğimiz Batı Yakası’na bayılıyorum. Hâlâ o muhteşem kapaklarının posterini çerçeveletememiş de olsam bu senenin en başarılı albümlerinden birine imza attıklarına eminim, bütün şarkılarını keyifle dinliyorum. Grup rock müzik camiasına girişini “sıcak bir hoşgeldin” ile karşılamak adına, yine yarın gece (20 Ekim) herkesi “Batı Yakası 2009/2010 Sezon Açılışına” Jolly Joker Balans’a davet ediyor bizleri. Kapak çekimlerini yine çok beğenirken orada olamayacağım ama mutlaka diğer performansları ile bu kış buluşacağım.



Yaklaşık yedi yıl ‘’Elifname’’ isimli TV programının yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptı. Şimdi bir albümle müzik dünyasında Elif Güvendik. Çıkış şarkısı ‘’Karagün’’ tipik bir Serdar Ortaç şarkısı ‘’Aşk Nağmeleri’’nde. Beraberinde Yıldız Tilbe, Mustafa Sandal, Ferda Anıl Yarkın, Sude Bilge Demir, Bülent Özdemir, Emrah Gökelma, Murat Tekyıldız çalışmalarından bir repertuar var. DJ Funky C. İle de ‘’Hey Onbeşli’’ düet olarak yer buluyor albümde, albüm OSSİ Müzik tarafından müzik marketlerde.

- Müziğin Sustuğu Yerden Alternatifler

‘’Filmekimi’’ artık bir klasik bunu biliyoruz. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen ‘’Filmekimi’’ sekizinci yaşında 17 - 25 Ekim tarihlerinde yine Beyoğlu Emek Sineması'nda (23-25 Ekim ayrıca Cinebonus Maçka G-mall Sineması'nda). Ayrıca bu sene yoğun ilgi üzerine 9 güne uzatılmış etkinlik. Yine programda bu yıl daha fazla film, daha fazla seansta seyirciyle buluşacakmış. http://www.iksv.org/filmekimi_2009/index.asp adresinden tüm detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Bu hafta sizlere tavsiye etmek istediğim ilk film ‘’Deception - Şantaj’’. Başlıca rollerini Evan McGregor ve Hugh Jackman paylaşıyor ve yönetmen Marcel Langenegger. Bir denetleme firmasında çalışan Jonathan’ın aynı firma adına çalışan avukat Wyatt ile tanışmasından ve arkadaş olmasından sonra gelişen olaylar zinciri. Bu film izleyicileri biraz bölmüş gibi, izledikten sonra yazılan yorumları okuyunca; ben soluksuz ve büyük bir keyifle izledim ve haftamın en iyisiydi diyebilirim. Bir diğer keyifle izlediğim film ise ‘’Thick As Thieves - Son Oyun’’ 2009 yapımı bir hırsız-polis filmi. Morgan Freeman ile Antonio Banderas başrolde. Filmin içi sürprizlerle dolu ve ara ara kafanız karışıyor kim - kim diye ama hepsi güzel bir şekilde bağlanıyor. Ayrıca bir Spike Lee filmi ‘’She Hates Me - Benden Nefret Ediyor’’ ve ‘’A Song of Martin – Martinin Şarkısı’’da izlediğim diğer kareler oluyor, öyle çok çok keyif aldığımı söyleyemiyorum onlar adına.


Bu hafta dizilerim kaldığı yerden devam etti. ‘’Dexter’’ ve ‘’Desperate Housewives’’ her yeni gelen bölümleri ile daha da mı güzelleşiyor ne. Bu yılın dizisi ‘’Flashforward’’ kesinlikle ve her bölümünü iple çekiyorum. ‘’Castler’’da nihayet ilk sezonu bitirmenin mutluluğunu yaşıyorken ‘’Damages’’in ikinci sezonunda finale doğru geri sayıyorum. Ayrıca ‘’Heroes’’un üçüncü sezonunu da bitirmeyi çok istiyorum artık ama şunu söylemeden geçmek istemiyorum, bu dizi adına bu denli yol alamam sanıyordum fakat her bölümünü iple çekiyorum. Bu hafta hemen hemen hepsini ve hatta bu saydıklarımdan da ötesini izleme şansını buldum. Şu an yeni bir dizi arayışı içinde değilim ama ekranlarda geçen hafta ilk bölümü yayınlanan ‘’Nefes’’ isimli dizi adına çok şey duydum. Uzun bir zamandır bir yerli yapım izlemiyordum açıkçası ama çok merak ettim ve izledim. İkinci bölümden sonra net bir şeyler söylerim.

Yazının hemen başında Zuhal Olcay ile ilgili bir haberimiz vardı yine ona dair bir not ile bu haftaki sendromumuzu noktalayalım. Sanatçı uzun bir aradan sonra yeniden tiyatro sahnelerinde. Oyunun adı ‘’Şölen’’ ve ülkemizde ilk kez ‘’Tiyatro Stüdyosu’’ tarafından sergileniyor. Ahmet Levendoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı oyunun konusuna gelince varlıklı bir ev sahibesi olan Paige, yazar kocası Lars’ın yeni kitabını kutlamak amacıyla bir şölen düzenliyor ve bu gece için özel bir garson tutuyor. Toptan bir yok oluşa doğru giden dünya için kaygılanan Paige, bu duruşunu hazırladığı özel mönüye yansıtıyor. Oyunun başında kendini gösteren, özellikle Paige ile konuklar arasındaki kaba ve kırıcı söylem ve davranışlar giderek aşağılayıcı, saldırgan tavırlara dönüşüyor ama şölen devam ediyor. Oyun 22 - 23 Ekim’de Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, 24 - 25 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde zira o tarih ve mekan izleyebilmem için uygun görünüyor. Tiyatroyu da çok özledim yahu.


Sımsıcak, güneşli bir hafta başladı. Herkese güzel Pazartesi’ler ve beraberinde haftalar.





Hiç yorum yok: