20 Nisan 2009 Pazartesi

Zuhal'in Hâlleri



10 Ağustos 1957 İstanbul doğumlu Zuhal Olcay. Piyano öğretmeni teyzesinin de etkisi ile eğitim için yolunu Ankara’ya düşürüyor ve Ankara Devlet Konservatuarı’ndan 1957 yılında mezun oluyor. Aynı yıl bir evlilik yapıyor. Bir sene yurtdışında aldığı eğitime devam en Olcay üç yıl aradan sonra bir başka evlilik daha gerçekleştiriyor ve beraberinde İzmir’e yerleşiyor; bir de kızı dünyaya geliyor. İzmir Devlet Tiyatrosu’nda bu arada oyunculuğa da başlayan sanatçı 1983 yılından itibaren TRT’de dizilerinde ve sinema filmlerinde rol almaya başlıyor. Bir yandan tiyatro başarısı ardı ardına ödüller de getiriyor kendisine ve 80’lerin sonuna doğru oynadığı müzikal olan ‘’Evita’’ ile artık müzik dünyasında da bir kimlik kazanacağının sinyalleri veriliyor.

1990 - Küçük Bir Öykü Bu


Sözler Mehmet Teoman ve müzikler Vedat Sakman. Albümün adından da anlaşılacağı üzere bir öykü var bu şarkılarda baştan sona nota nota, her şey fevkalade güzel kurgulanmış. Bir bütün olarak baştan sona dinlenebilmesi bir yana içinden çekip aldığınızda tek başına her şarkı bir öykü olmuş aslında. Mehmet Teoman ismi ile daha öncesinde Nükhet Duru albümlerinde karşılaşmıştık genellikle ve sözlerine besteleri ile Cenk Taşkın hayat vermişti bir dönem içinde. Vedat Sakman ise bu albümden bir sene önce ilk albümü ‘’Müzisyen’’i yayınlamış ondan öncesinde müzikte varlığını yine bestelerinden reklam müziklerine devam ettirmiş. Bu iki başarılı isme bir de Zuhal Olcay gibi o dönemin sinema ve tiyatro’da yükselen bir grafik çizen ismi eklenince sonuç asla kimseyi şaşırtmamış. 90’lar genellikle pop müziğin şaha kalktığı, yapılabilecek her şeyin yapıldığı, herkesin şarkı söylediği, albümler yaptığı bir yıl olarak kalmamış hani böylesi bir ömür saklanacak projeleri de içinde taşımış. Bu albüm öyle bir şey. Albümdeki ‘’Yalnızlığım’’ ile ilerleyen yıllarda yeniden karşılaşacak olmamızı saymazsak, tüm şarkılar bugün bile hâlâ birçok kişinin kalbinde hâlâ bir yerlerde o sıcaklığı ile çalmakta. Favorim ‘’Uçmak’’tı bir çıplak ses karlar üstünde ötesinde; hiçbir şarkıyı diğerinden daha fazla ayıramadım bir de bir öyküyü asla bozmak istemedim.

1993 - İki Çift Laf

Az önce de dediğim gibi herkes pop müzikten pastasını yerken Göksoy isimli bir firma ardı ardına müzikte kalıcı albümler bırakmaya devam ediyordu sessiz ve derinden. İlk albümünün ardından üç sene sonra yine söyleyecekleri vardı bu ekibin ve buluşma noktası ‘’İki Çift Laf’’ bizi de davet ediyordu bu buluşmaya. Teoman - Sakman bu albümde de şarkılarını Olcay ile buluştururken albüme ismini veren şarkıda ki; bir dönem plak olarak bestecisi tarafından da yayınlanmıştı, Tayfun Karatekin, birkaç sözde Mahallenin Muhtarları dizisinde Fadime karakteri olarak da karşımıza çıkan Aydan Burhan ve bir şarkısı ile rahmetli besteci Onno Tunç gibi değerli isimler yine bu albüme dahil oluyordu. Tunç’un Eriş Akman ile ortak olan bu çalışması ‘’Dünden Sonra Yarından Önce’’ kuşkusuz albümde en büyük etkiyi bırakacak şarkı olacaktı zira 87 yılında Olcay’ın oynadığı ve beraberinde ödüllerde kazandığı aynı isimli filmden birçok kişi şarkıya aşinaydı bu albüm ile kavuşmuş olacaktı. Yine ‘’Bir Hüzün Şarkısı’’, ‘’Sevgilerde’’, ‘’Bırak Herşeyi’’ albümden hiç unutulmayacaktı. Bu arada hep şarkılardan konuşuyoruz ama elbette iki albümde de Zuhal Olcay tiyatro ve sinema dünyasında gösterdiği başarıyı müzik dünyasında artık ispatlıyor ve bu duruş iki albüme de tüylerimizi diken diken edecek performanslarla yansımakta geç kalmıyor.

1996 - Oyuncu

Bu iki albüme kendimi öylesine kaptırmış olmalıyım ki ne öykü ne de laflar bitsin istemiyorum bir yerde devam etsinler ama kendi adıma bir hayal kırıklığına uğruyorum ben, sanatçının üçüncü albümü olan ‘’Oyuncu’’da. Ne zaman bir yerde lafı geçse albümün karşımdaki kişinin şaşkınlığını görmem de zor olmuyor evet ben bu albümünü çok fazla sevmiyorum sanatçının. Onno Tunç’un bestelerine Leyla Tuna’nın sözlerini kattığı bu çalışma dönem içinde belki ilk iki albüme göre daha ses getirir. En başta firma değişmiştir, ilk iki albüm geleneği bozulmuştur bunu birçok kişi bir geçiş albümü görebilir belki şarkıları başka bir sevilebilir, dinlenilebilir, daha çok kişiyi yakalar vs. ama. ‘’Ayrılık’’ şarkısı benim için özeldir istisna ama harici albümdeki söz ve besteleri bugün yine nerede çalsa dinlerim onlar da elbette bir başka ama asla diğer albümlere değişmem.

1998 - İhanet

Sanatçı iki yıl aradan sonra yeniden bir albüm yapmıştır ve yine albüm sözleri ve müzikleri ile sevenlerine sımsıcak dokunacaktır. Yıllar sonra ya da bir albüm ardından diyelim yeniden Vedat Sakman ile buluşacaktır sanatçı ve bestecinin ‘’Ayrılık da Sevdaya Dahil’’, ‘’Ankara’da Aşık Olmak’’ gibi çok önemli iki bestesine hayat verecektir en başta. Sanatçının gelmiş geçmiş en büyük hiti olan ‘’Yalnızlığım’’ yeni bir düzenleme ile yeniden yorumlanmıştır. 1994 yılında oynadığı TV dizisinde de yer bulan ‘’İhanet’’ albümün açılış şarkısı olarak bambaşka bir lezzette yeniden sunulurken yine 1987 yılında oynadığı ‘’Gecenin Öteki Yüzü’’nde de yer bulan aynı adlı şarkı, albümün belki de en büyük sürprizleri olacaktır. Şarkılardan biri olan Güvercin’de de sözler Ferhan Şensoy’un olacaktır ki bu da bir diğer renktir albümde. Yeniden karşımızda siyah - beyaz bir Olcay vardır yaşasın, bu iki renk belki de başka bir sanatçıya hiç bu kadar çok yakışmayacaktır. Bu albümün hemen ardından ‘’Asansör’’ isimli Mustafa Altıoklar filminin soundtrack albümünde ‘’Sevgilerde’’ bambaşka bir düzenleme ile yeni bir Olcay yorumu ile çıkar karşımıza ama bestecisi Sakman’dan izin alınmadan kullanılmıştır şarkı ve bu da bir şekilde tatsız bir durumun yaşanmasına yol açacaktır. 2000’li yıllar hemen daha ilk günlerinde çok özel bir çalışmayı buluşturur beraberinde bizlerle ki bu Bülent Ortaçgil için söylenmiş Bülent Ortaçgil şarkılarıdır. Birçok değerli müzisyenin yer aldığı bu tribute albümde Olcay, ‘’Benimle Oynar mısın’’ isimli şarkıyı yorumlamıştır. Belki de her şey orada başlar.

2001 - Başucu Şarkıları

Evet bir yeni ortaklık başlamıştır artık. Ortaçgil süpervizörlüğünde hazırlanan bu albümde sanatçı çok titiz bir seçki ile ki; repertuar danışmanı olarak neticede Naim Dilmener ismi ile karşılaşıyoruz, Gürol Ağırbaş ve Baki Duyarlar düzenlemeleri ile karşımıza çıkar. Evet o güne kadar daha önce cover olarak dinlemediğimiz şarkıların ağırlıklı olduğu bu çalışma bir Bora Ayanoğlu eseri ‘’Güller ve Dudaklar’’ ile açılır ki çekilen klibi ile de çok ayrı anımsanır bu yorum. ‘’Aynalar’’, ‘’Ölsem de Bir Kalsam da Bir’’, bir Erkin Koray klasiği ‘’Yalnızlar Rıhtımı’’, bir Bulutsuzluk Özlemi şaheseri ‘’Tepedeki Çimenlik’’ yeniden ne güzel hayat bulmuştur bir Olcay daha. Sezen Aksu’dan dinlediğimiz ‘’El Gibi’’ ve Nükhet Duru yorumu ile taptığımız ‘’Beni Benimle Bırak’’ bir daha asla böyle güzel yorumlanmayacaktır. Özetinde herkesin kendini içinde bulacağı yerinde bir projedir bu ki zaten her yerde bir nostalji rüzgarı başlayacaktır bu albüm de bu modaya sessiz sedasız ve tüm kalitesi ile renk katacaktır. Sanatçı 2002 yılında başrolünü oynadığı ‘’Hiçbiryerde’’ isimli sinema filminin soundtrack albümünde replikleri ile yer alırken 2003 yılında bir Fazıl Say projesi olan ‘’Metin Altıok Ağıtı’’nda ayrıca solist olarak bulunmuştur.

2004 - Başucu Şarkıları 2

Bir önceki ‘’Başucu Şarkıları’’ albümü ile bu albümün arasında ekip olarak bir değişiklik yok diyebiliriz ama bütünlük olarak bazı durumlar mevcut. Örneğin ilk albümdeki lezzeti bu albümde alamayanların sayısı biraz daha fazla sanki, o heyecan yok bu şarkılarda. Örneğin o kadar özel Ortaçgil şarkısı dururken ‘’Beni Kategorize Etme’’ hele hele daha sonra Hepsi grubu bile yorumlamıştı olmasa da olurdu. Alpman klasiği ‘’Ben Varım’’ dönem içinde bir dizi ile yeniden gündeme gelmişti ve zaten her yerde çalınıyordu, söyleniyordu ve kimse başka birisi söylesin de ondan dinleyelim demiyordu. Doğan Canku bestesi ‘’Gecelerim’’ ile Banu Kırbağ klasiği ‘’Unutulur’’ mesela ne kadar özel seçimlerdi, Hümeyra ile bütünleşen Ayanoğlu bestesi ‘’Adım Kadın’’da öyle. Daha önce birçok kişi yorumlamıştı ama ‘’O Şarkıyı Henüz Yazmadım’’ Olcay ile adeta yeniden kendini hatırlatmıştı bizlere. Albümün nefis kapak düzenlemesini de asla görmezden gelmeyelim üstüne ve devam edelim Olcay güzelliklere. Sanatçı aynı yıl Murathan Mungan için hazırlanan özel albümde daha önce Yeni Türkü grubundan dinlediğimiz ‘’Sesler Yüzler Sokaklar’’a adeta yepyeni bir boyut kazandırmıştır. Daha sonra 2007 yılında Bulutsuzluk Özlemi’nin 20’nci yaşını kutladığı özel gecede kendilerine eşlik etmiş ki kayıtları albüm olarak piyasaya sürülmüş ve geçtiğimiz sene içinde de ‘’Güldünya Şarkıları’’ isimli projede daha önce Funda Arar’dan dinlediğimiz ‘’Neyse’’ isimli şarkıyı yorumu ile adeta yeniden yaratmıştır.

2009 – Aşk’ın Halleri

Öncelikle çok özlemişiz biz Zuhal Olcay’ı ve adeta iple çekmişiz bu zamanı. Bir hayli ara açılmış bu sürede evet ve bunun vermiş olduğu heyecanla ve de biraz hafif ürkeklikle dinlemeye başlamışız albümü. Son iki albümü olan ‘’Başucu Şarkıları’’nda da birlikte çalıştığı Bülent Ortaçgil albümde dört şarkıda söz yazarı, albümde bence en güzel şarkılardan biri olan ‘’Aşkın En Mavi Zamanı’’nda da besteci. Diğer üç sözü sanatçının kardeşi olan Ercüment Ortaçgil bestelemiş. Jehan Barbur, Mehmet Cem Tuncer, Gürol Ağırbaş, Nadir Göktürk, Gökhan Şeşen, Hüsnü Arkan ve Deniz Bayrak albümde sözü ve müziği geçen isimler olurken Şeşen’in bestesi olan ‘’Düş-Müş’’ de söz yazarı kimliği ile de tanışıyoruz Zuhal Olcay ile. Olcay’ın bir sonraki albümü ile ilgili ipuçları verdiğini söylediği ve albümün açılış şarkısı da olan Gürol Ağırbaş çalışması ‘’Derinde’’ kısa ve öz sözleri ile ve Olcay’ın vokal performansı ile kuşkusuz ki çok özel bir yerde. Bu albümde herkesin dikkatini çekecek bir durum da bu belki, bir alaturka hava var şarkılarda; bu tınılara katılan aşk’ın hallerinden midir sözlerin masallığından mı yoksa müziklerin sıcaklığından mıdır Zuhal Olcay’ın vokalinden midir bilinmez ama gerçek şudur ki; bu kış bu şarkılarla soğuk geçmez.

Oyuncu Zuhal Olcay

Tiyatro ile başlayacak olursak 2000 ve 2006 yılında Afife Jale ödülünü kazanmış sanatçı. Bu ödülleri aldığı ‘’Dolu Düşün Boş Konuş’’ ve ‘’Nathalie’’ kuşkusuz en akılda kalanları ama ben ‘’Balkon’’ oyunundaki kraliçe rolünü özellikle ayakta alkışladığımı anımsıyorum. 1983 yılından bugüne 30’a yakın filmde rol almış Zuhal Olcay; bu filmlere baktığınızda hiçbirinde olmasaymış keşke dediğiniz yok gibi neredeyse; gayet yerinde seçimleri başarılı oyunculuğu ile bütünlemiş kendisi. ‘’Bir Avuç Gökyüzü’’nden ‘’Gece Yolculuğu’na, ‘’Medcezir Manzaraları’’ndan ‘’Bir Sonbahar Hikayesi’’ne. Tiyatro ve sinema oyunculuğunun yanında elbette es geçilemez bir durum da sanatçı ile TV dizilerinde de karşılaşmamız. Bir dönemin ‘’Ateşten Günler’’inden, ‘Parmak Damgası’’ndan tutun da bir ömür unutulmayacak bir yapım ‘’Yeditepe İstanbul’’a başarılı yapımlarda karşılaşmışız adına.

Bu arada bir de ‘’Mevzuhal’’… Müzik direktörlüğünü Gürol Ağırbaş’ın üstlendiği bir müzik programıydı ki çok özel dostları ile 2008 yılında şarkılar söyledi TV ekranlarında her hafta. http://www.mevzuhal.com/ ayrıca sanatçının resmi web adresi.

Kadri KARAHAN
http://www.kadrikarahan.net/ MART 2009

Hiç yorum yok: