22 Temmuz 2010 Perşembe

40.Yılında Bir Ortaçgil


Bülent Ortaçgil müzik dünyasında 40’ncı yılını muhteşem bir konserle Açıkhava Tiyatrosu’nda kutladı. Kolay kolay hafızalarımızdan kazınmayacak bir lezzetle, sanatçının müzisyen dostları ile ve bir o kadar da yakışır dinleyicisi ile.

Öncesi kulisteyiz. Bülent Ortaçgil son derece rahat hatta diğer müzisyen arkadaşlarının kendisinden daha fazla olan heyecanına tanığım. Herkes içerde orada olmanın ve birbirileri ile yeniden karşılaşmanın mutluluğunda. Bildiğiniz üzere bu konserler serisinin (Avea Müzik) müzik editörü Candan Erçetin (Konserde şarkı söylemedi ama finalde yerini aldı). Sanatçı kuliste dostları ile bizzat yakından ilgileniyor. Oturduğumuz masada Birsen Tezer, Gündoğarken ve Gülcan Altan var daha sonra Jehan Barbur’da dahil oluyor. Bir iki saat öncesi alınan provalara rağmen herkes yine de şaşkın, kendilerine dağıtılan sahne sırasını inceliyor. Özel olarak bastırılan ve sanatçının şarkı sözlerinden alıntıların yazılı olduğu tşirtler ise herkese ayrı bir renk katıyor. Ben bana sunulanlar içinde ‘’Beni Kategorize Etme’’yi tercih ediyorum ve hatta hemen üzerime geçiriyorum.

Yerimizi tam olarak bulamamanın ya da nerede oturacağımızın bir türlü netleştirememenin telaşında kendimizi arkadaşlarımızın yanına merdivenlere atıyoruz. Merdivenler bile ücretli olmasına rağmen feci dolu öyle ki sürekli birileri iniyor ve birileri çıkıyor konserin başlamasından önce ve elbette konser arasında. Küçük kazalar yaşanmıyor değil bu arada.

Konserin finaline doğru sahne alacak olan Zuhal Olcay’ın küçük bir sunum için hemen konserin başında sahne alması biraz büyüyü bozmuş aslında hemen direk çocuk korosu gelebilirdi ve böyle başlayabilirdi konser. Evet müthiş bir koro, sevimli mi sevimli hepsi, iki şarkı boyunca sahnede kalıyorlar ve yerini Ezginin Günlüğü’nden Hüsnü Arkan’a bırakıyorlar. ‘’Yağmur’’ şarkısında Arkan ne yazık ki kendisinin alışık olduğumuz yorumu sunamıyor dinleyiciye.

Sıralar karışmasın diye bundan sonrasındaki durumu alfabetik şekilde özetlemem gerekirse. Akın Eldes ve Serhat Ersöz ‘’Dalyan’’ isimli şarkıda sahnede oluyor. Eldes daha sonra Pinhani’ye (Değirmenler) ve Bulutsuzluk Özlemi’’ne (Normal) de gitarı ile eşlik ediyor.

Aylin Aslım gecenin ortalarına doğru pembe ve çok sık bir kostümle sahnede yerini alırken ‘’Mavi Kuş’’u kendisinden dinlemek seyirciye büyük bir keyif veriyor. Aslım aslında birçok kişiye sürpriz oldu çünkü sonradan dahil oldu projeye ve dinleyicinin duyurulardaki değişikliği sonradan görememeleri normal. Aslım şarkısının sonunda Yaşar’ın hastalığından dolayı geceye katılamadığının altını çiziyor ama başka bir sürprizin ilk sinyalini veriyor. O sürpriz ne mi?

Birsen Tezer sahnede en büyük alkışı alanlardan. Beyaz kıyafeti ile son derece şık olan dostumun da heyecanına gün boyu tanıktım. Kaç kere canlı dinledim sayamam kuşkusuz ama inanın bu kez de bambaşkaydı ‘’Çığlık Çığlığa’’ öyle ki şarkı bitmeden alkışlar almıştı ortalığı ve hatta ‘’bir daha bir daha ‘’ diye sesler duyar gibi oldum. ‘’Kimseye Anlatmadım’’ şarkısında düet yapmıştı daha önce Tezer ve Ortaçgil e birlikte bir kere daha dinlenebilirdi sonrasında. Kaldı ki bu şarkıyı çok kişinin istediği söyledi Ortaçgil ama vermediğini, vermeyeceğini de ekledi.

Erkan Oğur usta da gecenin sonlarına doğru sahne alan isimlerden. ‘’Pencere Önü Çiçeği’’ni iki ustadan bir kere daha dinlemek öyle bir keyif ki birkaç şarkı daha birlikte kalsınlar istiyorsunuz ama nafile aynısı Fuat Güner için de geçerli. Güner ile sahnede ilk kez birlikte buluşuyor Ortaçgil ve ‘’bu Su Hiç Durmaz’’ı birlikte seslendiriyorlar. Gönül isterdi ki bu şarkıyı Leman Sam orada olsaydı da söyleseydi hani, ne güzel olurdu ama güzel bir düet oluyor her şekilde ve Güner itiraf ediyor şarkının sonrasında: Bu piyasada üç kişiye çok özel hayranımdır, biri Bülent Ortaçgil’dir.

Feridun Düzağaç tribute albümünde yorumladığı ‘’Sevgi’’ ile sahnede yerini alıyor. Yine aynı albümdeki yorumlardan bir diğeri de Gündoğarken’in ‘’Bahar Türküsü’’. Tahmin edebileceğiniz gibi her ikisi de fevkalade. Burhan Şeşen önemli bir durumun altını çiziyor şarkı sonrasında. Bu ülkede bağırmadan da müzik yapabildiği için kutluyorum kendisini diye tamamlıyor kendisine ayrılan vakti.

Jehan Barbur her zaman ki gibi çok naifti. ‘’Aşk Var’’ şarkısını hemen konserin başında yorumlamıştı ama daha sonra bir sürpriz Levent Yüksel’e vokal yaptı ‘’Sensiz Olmaz’’da. Barbur’un müzik hayatında çok önemli bir isimdir Ortaçgil bu sebep belki heyecanı bir hayli yansıdı sahneye kendisinin de. Levent Yüksel’e gelince her zamanki gibi doğal ve özel bir ses, başka ne denir ki?

Sahnenin bence en büyük sürprizi Mirkelam. ‘’Bütün Çiçekler Su İster’’ zaten onunla bambaşka olmuştu ama sahnede canlı dinlemek ne büyük bir keyifmiş. Şarkısını söylerken hopladı zıpladı Mirkelam ve genel havanın dışına çıktı ama bambaşka bir renk olmayı başardı yine. Aynı enerji mesela Mor ve Ötesi’nde yoktu. Kaldı ki ‘’Sen Varsın’’ı yine de dinlemek güzeldi onlardan da.

Bir ara sahneye gelen Ortaçgil aslında sürprizlerden hoşlanmadığını itiraf etti ama bu sürprize çok şaşırdığını da eklemeden geçemedi. Evet hepimiz şaşırdık ve kopan alkış fırtınasını düşünün artık. Sezen Aksu çıkıp gelmişti ve ne ilginçtir bu yaz nerelerde diye konuşurken aramızda işte tam da karşımızdaydı. ‘’Yüzünü Dökme Küçük Kız’’ düeti kesmemişti kraliçeyi öyle ki bunu itiraf da etti; seyirci için de aynısı geçerliydi ama yapacak başka bir şey yoktu sanırım. Ve toplu final (Kulis listesinde bu durumun adı ‘’Tutti Frutti’’ diye geçiyordu ve çok güldüm bu duruma) öncesi Zuhal Olcay sahnedeydi. ‘’Oyuna Devam’’ düetini ‘’Beni Kategorize Etme’’ izledi. Gayet ama gayet başarılıydı. Finalde tüm katılımcılar sahnede yerini aldı ve ‘’Benimle Oynar mısın’’ ile ‘’Olmalı mı Olmamalı mı’’ ile başta Ortaçgil ve tüm katılımcılar ayakta alkışlandı. Daha sonra bir bis durumu olabilir hatta oldu da sanırım ama kalabalığa kalmamak için ben kendimi bir an önce dışarı attım ve eve dönmeden önce bir süre tek başına yürüyerek tüm gece söylenen şarkılardan bazılarını kendi kendime mırıldandım.

Vtr’leri de unutmayalım zira başta Naim Dilmener, Orhan Kahyaoğlu, Ali Kocatepe, Selçuk Yöntem gibi birçok değerli isimden görüşleri alınmıştı ve şarkı aralarında sahneye yansıdı bu görüntüler. Ama ufak tefek sorunlar oldu mu oldu. Ses konusunda da bazı aksaklıklar vardı ki bu duruma adapte olmak için başta zorlandık hani derken kaptırdık da pek hissetmedik durumun anormalliğini. Bir de küçük duyum aldım ki bu konserin DVD’sinin yayınlanacağı yönünde, çok yakışacak eminim arşivimize. Finalde ekrana yansıyan yazı gibi ‘’50’nci Yılında Görüşmek Üzere’’ Bülent abi.

Hiç yorum yok: